Deloitte Danışmanlık ekibi tarafından hazırlanan “Küresel Covid-19 Salgını’nın Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri Raporu”na göre, uzaktan eğitim, ulusal market zincirleri ve hobi kategorilerinde yaşanan pozitif eğilim devam ediyor. Özel bankaların, risk algısının yüksek olduğu bu dönemde tedbirli davranmayı seçmesi talebi kamu bankalarına yöneltirken; otomobil kategorisinde talepteki canlanmaya dair ilk işaretler gelmeye başladı.
Karantina dönemi yaşam tarzı, iş yapış şekilleri ve alışkanlıklarda etkisini sürdürmeye devam ediyor. Koronavirüs salgını nedeniyle evde geçirilen bu dönemin, sektörlerde de olumlu ve olumsuz etkisi görülüyor. Deloitte’un hazırladığı ‘Küresel Koronavirüs Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri Raporu’, 60 alt kategoride sektörlerin salgından ne yönde etkilendiğini gözler önüne serdi. İlki geçen ay yayımlanan ve on sekiz alt kategorinin daha eklendiği rapora göre; mart ve nisan ayında kamu, kamu bankaları, pazaryerleri, kargo ve hobi kategorilerine olan ilgi artarken; kamu sağlık, diğer ulaşım, kıyafet-ayakkabı, havayolu ve sağlık destek ürünleri kategorilerine olan ilginin azaldığı gözlemlendi.
Evcil hayvanlar, kargo, pazaryerleri, bebek ve çocuk ürünleri, sağlık destek ürünleri, iç giyim, elektronik, kişisel bakım, medya, mobilya, kitap, ev tekstili, oyun ve eğitim kurumları kategorileri mart ayında yakaladıkları olumlu etkiyi nisan ayında da en yüksek oranda sürdürebilen kategoriler olarak dikkat çekti. Salgın sürecinde değişen tüketim alışkanlıklarından en fazla olumsuz etkilenen kategoriler arasında yemek siparişi kategorisi yer aldı. Bu kategoride mart ayında başlayan eğilimde Nisan ayında da düşüş seyretti.
“Talep dijitale kayıyor, toparlanmak için zamana ihtiyaç var”
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan Deloitte Şirket Ortağı Hakan Göl, talebin hızla dijital ortama kaydığını, toparlanmanın biraz daha uzun süreye yayılacağını belirterek, “Deloitte Danışmanlık ekibi olarak geçtiğimiz nisan ayında küresel koronavirüs salgınının Türkiye’de farklı kategorilere etkilerini, tüketicilerin dijital etkileşimi üzerinden analiz etmiş ve salgının etkilerinin yeni hissedildiği dönemdeki değişimleri göstermeye çalışmıştık. İkinci versiyonda ise güncelleme ile salgının gelişimine ilişkin durumları göstermeyi hedefledik.” dedi.
Raporda önemli değişimler gözlemlendiğini vurgulayan Hakan Göl, sektöre hizmet eden şirketlere tavsiyelerini şu şekilde sıralandı:
Dijital sıçramaya odaklanılmalı
E-ticaret firmaları kanal sayılarını arttırmalı ve çeşitlendirmeli
İş modeli değiştirilmeli ve kaynaklar tekrar kurgulanmalı
Daha odaklı promosyon yapılmalı ve dijital kanallara özgü sadakat programları tasarlanmalı
Kazanılan yeni müşteri korunmalı
Tüketicilerin akıllarında kalınmalı
Salgından ağır zarar gören sektörler, kamu karar vericileri ile kurtarma veya teşvik paketlerini görüşmeli.
Raporun diğer önemli çıktıları şöyle sıralandı:
E-devlet hizmetlerine talep artıyor: Nisan ayında devlet tarafından sunulan pandemi özel destekleri, işten çıkarmalar gibi nedenler ile e-devlet hizmetlerine olan talepte hızlı bir artış yaşandı.
Fiyat hassasiyeti öne çıkıyor: En yüksek pozitif etkiyi gösteren kategoriler arasında en yüksek sıçramayı fiyat karşılaştırma siteleri gerçekleştirdi. Nisan ayında e-ticarete alışan tüketicilerin daha çeşitli ürün almaya başlaması sonrası pazar yerleri arasındaki rekabet artışı, tüketicilerin karşılaştırma yapma ihtiyacını da artırdı. Fiyat hassasiyetinin önümüzdeki dönemde de devam etmesi bekleniyor.
Ev gereçleri ve yapı malzemelerine ilgi dikkat çekiyor: Birçok otel, restoran ve evde ertelenen küçük tadilatların bu dönemde devreye alınmasının oluşturduğu talep sonucunda küçük dekoratif ürünler ve balkon/bahçe ürünlerinin pozitif ayrışması Nisan ayında da devam etti.
Instagram içerik üreticileri sürece uyum sağlıyor: Mart ayında yakaladıkları ilgiyi devam ettiren kategorilerin başında sosyal medya geliyor. Nisan ayında özellikle Instagram içerik üreticilerinin sürece uyum sağlamalarıyla artış yaşandı. Twitter ise, mart ayındaki güçlü trendini Nisan ayında da devam ettirdi.
Sağlık ihtiyaçları erteleniyor: Salgın nedeniyle tüketicilerin, kamu hastane ve sağlık kurumlarına gitmemek ve ihtiyaçlarını ötelemek yönündeki negatif trendi nisan ayında da devam ediyor.
Özel bankalar talebi kamu bankalarına kaptırıyor: Özel banka kategorisinde Mart ayında başlayan düşüş, Nisan ayında da sürüyor. Risk algısının yüksek olduğu bu dönemde özel bankaların daha tedbirli davranmayı seçmeleri nedeniyle talep kamu bankalarına doğru kaydığı gözleniyor.
Çalışmanın veri ortaklarından Sensor Tower’ın Mobil İçgörü Birimi Başkanı Randy Nelson dünyada salgının mobil teknolojilere etkileri için şunları ekledi: “Küresel olarak koronavirüs salgını, Sensor Tower’ın çalıştığı pazarlarda haftalık olarak ölçülen uygulama kullanımında önemli bir artışa neden oldu. Bir ülkenin 200’üncü onaylanmış koronavirüs vakasından sonraki uygulama kullanım oranı normal iki haftaya kıyasla yaklaşık yüzde 50 daha fazla olarak gerçekleşerek zirveye ulaştı. Bu artışlar; uzaktan çalışma, eğitim, yiyecek / market teslimatı ve eğlence de dahil olmak üzere belirli uygulama kategorilerindeki derin kullanım artışlarından kaynaklandı ve araç paylaşımı, navigasyon ve finans gibi diğer uygulama kategorilerinin belirgin düşüşünü dengeledi. Çin gibi zorunlu kısıtlamaları yavaş yavaş ortadan kaldırmaya başlayan ülkelerde, uygulama yüklemelerinin daha normal büyüme seviyelerine geri dönüşüne tanık oluyoruz. Uygulama indirme sayılarındaki normalleşmenin ortalama 15 hafta sürdüğünü gözlemledik.”