Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçı Birliği’nin (KFMİB) verilerine göre, 1 Eylül-31 Ağustos tarihleri arasındaki ihracat döneminde Türkiye 2010-2011 ile 2019-2020 arasındaki son 10 sezonda toplamda 2 milyon 682 bin 407 ton iç fındık ihraç ederek 19 milyar 983 milyon 780 bin 113 dolar döviz girdisi sağladı.
Son 10 sezonda miktar bazında en fazla ihracat geride bıraktığımız 2019-2020 sezonunda 343 bin 561 tonluk fındık satışı ile gerçekleştirilirken, döviz bazında en fazla kazanım ise 2 milyar 799 milyon 529 bin 618 dolar ile 2014-2015 sezonunda gerçekleşti.
Konu ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yapan Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Başkanı Sebahattin Arslantürk, Türkiye’nin fındık dış satımını sürekli arttırdığına dikkat çekerek; “Bundan 40 yıl önceki sezonda ihraç ettiğimiz fındık 126 bin ton iç, kazandığımız döviz ise yaklaşık 460 milyon dolar idi. Bugün ulaştığımız rakamlarda ortadadır” dedi
Türkiye 738 bin hektarlık fındık alanına sahip olduğunu belirten Arslantürk, “Türkiye bugün 738 bin hektarlık fındık alanına sahip bulunuyor. Bu alanlarda yapılan üretim ise olması gereken seviyede değil. Yani son yılların ortalaması ile 100 kilonun bile altında. Oysa sürdürülebilir bir üretim modeli ile birim alandan verimi 3 kat arttırabilirsek hem maliyeti düşürmüş, hem de dünyaya daha çok fındık satabilmiş olacağız. Bu da üreticiden tutunda, tüccara, sanayici ve ihracatçıya kadar herkese daha fazla kazandırmış olacaktır. Ancak ifade ettiğimiz gibi, üretimden tüketime kadar sürdürülebilir istikrarlı politikalar izlememiz gerekiyor. Bunun ilk şartından biri de desteklemenin alan bazlı değil, ürüne yapılmasıdır” diye konuştu.
Amerika’nın bademde sürdürülebilir ve istikrarlı politikalar uygulama ile bugün dünyaya 1 milyon 260 bin ton dış satım yaptığına dikkat çeken UFK Başkanı Arslantürk, badem ile fındıkta yapılanları kısa bir şekilde şöyle mukayese etti:
“1995 yılında Türk fındığında 455 bin ton üretim varken, Amerikan bademi 418 bin ton üretiliyormuş. Peki sonraki yıllarda ne olmuş? Bademde üretim sürekli artarken, fındıkta klasik değişmeyen ‘var yılı yok yılı’ ya da; ‘Allah verdi, vermedi’ sürmeye devam etmiş. Bugün badem 1 milyon 260 bin tona yükselmiş; fındık ise 665 bin tona çıkmış. Yani badem yüzde 201,44 oranında artmış. Fındık ise sadece yüzde 46,15 oranında yükseliş gösterebilmiş.”
Arslantürk, Türk fındığının dünyada değer bulması ve ihracatta hedeflenen 5 milyar dolar seviyesine ulaşabilmesi içinde yapılması gerekenleri sıralayarak şunları söyledi:
“Üretimde verim ve kaliteyi arttırmak için yaşlı bahçelerin rehabilite edilip, belli bir plan dahilinde yenilenmesi; Devlet desteklerinin verim ve kalite odaklı yeniden yapılandırılması; Lisanslı depoların yaygınlaştırılması; Ürün ihtisas borsasının etkinleştirilmesi; Kamu, sektör içinde kalacaksa en az 10 yıllık fındık politikasının piyasa ile paylaşılması; Fındık üretiminden doğrudan geçim sağlayacak üretici kitlelerini oluşturmak için miras hukukunun yeniden düzenlenmesi; Üretimde en az 4 hektar sınırlaması olması ve arazi toplulaştırması, kiralama gibi üretim modellerinin teşvik edilmesi gerekir.”