Gıda, ilaç, kozmetik gibi birçok alanda kullanılan ve bu yıl kilosu 40 bin liradan satılması dolayısıyla “dünyanın en pahalı baharatı” olarak adlandırılan safran bitkisi, bu yıl mevsimin kurak geçmesinden dolayı 10 gün geç başladı.

İnsan gücüyle ekimi yapılan safran soğanı, ekildiği ilk yıldan itibaren 3 yıl ürün veriyor, daha sonra yavru vermesi nedeniyle topraktan sökülen soğanlar, başka alana dikiliyor. Üç yılın sonunda soğanların söküldüğü toprak da bir kaç yıl dinlendiriliyor.

16 çiftçi tarafından 30 dekar alanda ağustos ayında ekimi yapılan, ekim-kasım aylarında boyu 15-30 santimetre uzunluğa geldiğinde toplanan safranın, kırmızı renkteki poleni en değerli kısmı olurken, soğanı, mor renkli çiçekleri ile sarı polenleri de satılarak üreticisine gelir kaynağı oluyor.

Kasım sonuna kadar hasat yapılacak

İlçede 25 dönümlük alanda safran ekimi yapan İsmail Yılmaz, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, hasadın havaların kurak geçmesinden dolayı 10 gün geç başladığını söyledi.

Safranın hava sıcaklığının 16-17 dereceye düştüğünde çiçek vermeye başladığını ifade eden Yılmaz, “Bir kaç gündür çiçek vermeye başladı, kasım sonuna kadar devam eder” dedi.

Korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle safranın tezgahta satışının yavaşladığını aktaran Yılmaz, “Pazar anlamında çok zorluk çekmedik, Türkiye içerisinde de safran çok tüketiliyor. Ancak Safranbolu’ya Uzakdoğu’dan gelen turistler özellikle korona virüs döneminde gelemediler. Tezgahta safran satışı biraz daha yavaştı. Türkiye’ye yerleşen Katar, Dubai, Libya gibi ülkelerin vatandaşları yerimize gelerek ihtiyaçlarını gördüler” diye konuştu.

Hücreleri yeniliyor

“Ekili olan alan 25 dönüm civarın, 15 kilogram gibi bir ürün bekliyoruz” diyen Yılmaz, şunları kaydetti:
“Safran, tadında ziyade şifası için kullanılır. Kanser hastalığı için çok kullanılıyor. Hücre yenileme özelliği vardır. Alzheimer, göz rahatsızlığı, sakinleştirici olarak kullanılıyor. Genelde çay olarak içiliyor. Bir gram safrandan 80-100 bardak çay yapılır. 40-50 gibi belli porsiyonlarda safranlı yemekler yapılabilir. Pilavlarda, çorbalarda, et yemeklerinde, balıkta, zerde tatlısında birçok yemekte safranı kullanabiliriz.”
Safranın hücre yenileme özelliği olması dolayısıyla salgın döneminde biraz fazla ilgi gördüğünü vurgulayan Yılmaz, “Korona virüs döneminde vücut direncini artırdığı için vatandaşlar safran talebinde bulunuyor. Bunları kullandıkları bitkisel macunlara karıştırıyorlar” ifadelerine yer verdi.
Yılmaz, safrana daha önceki yıllarda Çin ve Endonezya’dan büyük ilgi olduğunu ancak korona virüs nedeniyle bu ülkelerden gelen olmadığını, Katar, Dubai ve Suudi Arabistan gibi ülkelerden insanların ilgi gösterdiğini sözlerine ekledi.

Ersin Turan – Yasin Erdem
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir