Salgın, 2020 başından bu yana tüm dünya ekonomilerini ciddi şekilde etkiledi. Ekonominin olumsuz etkilerinin bir nebze giderilebilmesi adına harcanan mali desteklerin, Ekim ayı itibarıyla Türkiye genelinde yüzde 12,8’e ulaştığını söyleyen Ekonomi Politikaları Uzmanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu, “G20 ülkeleri arasında Türkiye 5. sırada geliyor. Bu veriye göre ülkemizin destekler hususunda bir şeyler yapma gayreti içinde olduğu görüyoruz” dedi.

Salgın sürecinde çalışan yoğunluğunun azaltılması ve işletmelere destek niteliğinde hayata geçirilen kısa çalışma ödeneği hakkında değerlendirmeler yapan Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu “İşten çıkarma yasağının devamının, salgının çalışanlar üzerindeki etkisini azaltma bağlamında ilk bakışta önemli olduğu görülüyor ancak bu yasakla bağlantılı olarak uygulanan zorunlu izin ve kısa çalışma ödeneği gibi uygulamalar çalışanların haklarının kaybedilmesine de yol açıyor. Yine salgın döneminde uygulanan kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan bir çok çalışan içinse daha önce aldıkları ücretlerinin neredeyse yarısı kadar ücret almaları durumu söz konusu” diye konuştu.

“Kayıtdışı istihdam ülkemiz için önemli bir sorun”
“Benzeri tüm ekonomilerde olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir kayıtdışılık mevcut ve bu kayıtdışılık özellikle istihdamda kendini gösteriyor” diyen Dr. Hatipağaoğlu “Bu kayıtdışılık işletmeler açısından haksız bir kazanca ve haksız rekabete neden olduğu gibi, çalışmak ve maalesef emeğiyle geçinmek zorunda olanların haklarının da tamamen gasbedilmesine yol açıyor.

Verilere baktığımızda, kayıt dışı istihdamın tarımda yüzde 83, inşaatta yüzde 35,8, sanayide yüzde 20 ve hizmetlerde de yüzde 21 düzeyinde olduğu görülüyor. Genel olarak baktığımızda ise ülkemizdeki kayıt dışı istihdam oranı yüzde 34 düzeyinde, yani çalışanların 1/3’ünden fazlası kayıt dışı çalışıyor ve salgın döneminde alınan önemlerden yararlanamıyor.

Kayıt dışı istihdamla mücadele önemli bir konu olmakla birlikte salgın döneminde hemen çözüme kavuşturulabilecekmiş gibi görünmüyor. Bu nedenle kayıt dışı istihdam kapsamında olan çalışanların da salgının ekonomik sonuçlarından en az düzeyde etkilenmesini sağlayacak önlemlerin alınması gerekiyor.

Ayrıca kayıtlı olan çalışanlara sağlanan desteğin de, “borç yiyen kesesinden yer” yerine, herhangi bir hak kaybı olmadan doğrudan verilmesi gereklidir. Böylece toplumda nesiller arası dayanışma duygusu güçlendirilmiş, sosyal devletin imkânlarının sonuna kadar kullanılabildiği, devletin şefkatini ve gücünü yanında hisseden bir toplum kurulmuş olacaktır. Bugüne kadar devam eden desteklerin aynı anlayışla uygulanması, salgın sonrasında çalışanlar arasında önemli hak kayıplarına yol açacağı da unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir