2020 yılının geride kalan 11 aylık kuru kayısı ihracat verileri netleşti. Bir önceki yıla göre yüzde 4’lük bir düşüşün yaşandığı kayısı ihracatında gelir ise yüzde 7 arttı. 11 aylık süreçte 81 bin 364 ton kuru kayısı ihraç edilirken bunun karşılığında 236 Milyon 555 bin dolar gelir sağlandı.
Dünya kayısı başkenti olan Malatya’da 50 binden fazla ailenin geçim kaynağı kayısı da bu yıl yüzler gülüyor. Lisanslı depoculuk ve TMO’nun müdahale alımı yapması ile fiyatı eskiye nazaran ciddi şekilde artan kayısının 110’dan fazla ülkeye ihracatı ile ilgili rakamlarda kent ekonomisine ciddi katkı sağlıyor.
İhracatta azalma, gelirde yükselme
Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, bir önceki yıla göre ihracatta rakamsal olarak gerileme olduğunu ancak gelir bazında ise bir artışın göze çarptığını dile getirdi. Yüzde 4 düşüş yaşanmasına rağmen gelirde yüzde 7 artışın yaşandığını söyleyen Özcan, yılsonu itibariyle ise kayısı ihracatında 13 milyon dolar artış beklenildiğini ifade etti.
Totalde baktıklarında yıl içerisinde yaklaşık 5 bin ton geride olduklarını ama buna karşılık gelir bakımından ileride olduklarını kaydeden Özcan, “2019 yılında yaklaşık 95 bin ton kuru kayısı ihracatı gerçekleşti. 2019 yılının 11 ayına baktığımızda ise 89 bin 268 ton ihracat gerçekleşmiş ve bunun karşılığında 227 milyon 750 bin dolar girdi sağlanmış. 2020 yılının ilk 11 ayına bakıldığında ise 81 bin 364 ton ihracat gerçekleştirdik. Bunun karşılığında da 236 milyon 555 bin dolar gelir elde edildi. Aralık ayının sonu ile birlikte te 2020 yılının ihracat rakamı ortaya çıkmış olacak. Bizim tahminimiz 2019 yılına kıyasla 5 bin tonluk bir gerileme olacağı yönünde. Gerileme rakamsal olarak olsa da gelir noktasında 2019 yılına göre yaklaşık 13 milyon dolarlık bir artış yaşanmış olacak” ifadelerine yer verdi.
Kayısıda bu yıl yaşanan olumsuzluklara rağmen döviz girdisinin düşmediğini de belirten Başkan Özcan, ihracatta kuru meyve gurubunda gelir artışı gösteren tek ürünün ise kayısı olduğunu dile getirdi.
Tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi sürecinde kayısı ihracatında bir düşüş olacağı endişesi olduğunu da ifade eden Özcan, “Bu ihracattaki gerilemenin temel sebebi Covid-19 salgının sosyal hayatta yapmış olduğu kısıtlamalar. Biraz daha salgınla mücadelede kullanılması gereken bitkisel gıdaların belirtilmesi, vücut direncini arttıracak yönlendirmelerin yapılmasıyla ürünlerin satışındaki denge değişti. Kayısı böylelikle pandemi sınavını başarılı bir şekilde vermiş oldu. Dünya genelinde kuru meyve gurubuna bakıldığında ihracatta en az etkilenen ürün olduğunu görüyoruz. Kuru üzüm, incir ve erik ile kıyaslandığında kayısının pandemi döneminde en az etkilenen ürün olduğunu anlıyoruz. Yüzde 4’lük bir hasar ile yerini koruma önemli. İhracat gelirine baktığımızda ise yüzde 7’lik bir artışın olduğu görülüyor” dedi.
Lisanslı depoculuk ve TMO’nun alımı değer kattı
Bu yıl Kuru Kayısı Lisanslı Depoculuğun da faaliyete girmesi ve Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) müdahale alımına başladığını da anımsatan Özcan, bu gelişmelerin de kayısının değer kazanmasındaki en büyük aktörler olduğunu söyledi.
Uluslararası arenada gıda sektöründe yaşanan krizden sıyrılmanın en büyük etkenin TMO’nun kayısı da müdahale alımı olduğunu dile getiren Özcan, “Kayısı piyasasına yapılan müdahale alımı ile birlikte ihracatçılarımız fiyat dalgalanmalarından kurtuldu. İthalatçının ise piyasaya güveni arttı. Lisanslı Depoculuğun faydası ve piyasaya etkisi de güçlü bir şekilde hissedildi” şeklinde konuştu.
Selçuk Dönmez