Türk iş dünyasından Azerbaycan’a verilen destek mesajları sürüyor. Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu (ULUSKON) Genel Başkan Yardımcısı Hakan Aktürk yazılı olarak yaptığı açıklamada ‘Azerbaycan’ın yanındayız’ ifadelerine yer verdi.
Azerbaycan’ın kendi topraklarını işgalden kurtardığının vurgulandığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Selam nurlu sabaha, Gök girsin, kızıl çıksın! Selam kutlu dergâha, Gök girsin, kızıl çıksın! Gururumu satarsam, Türklüğe su katarsam, İte kemik atarsam; Gök girsin, kızıl çıksın! Azerbaycan yanındayız. Sözleri ile Azerbaycanlı kardeşlerimi sevgi ve saygı ile selamlıyorum…Kim ki ‘Azerbaycan Ermenistan savaşı yapılmıştır’ diyorsa yanılıyor. Bu Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesiydi , biz de bu mücadelede Hz. Ali’nin vasiyetidir. Zalime karşı ve mazlumun yanında yer almak. Buna göre haksız yere toprakları işgal edilen Azerbaycan’ın yanında olmaktan tarihimiz boyunca şeref duyduk, onur duyduk. Tarih, dil, din, kültür birliği yaptığımız Azeri kardeşlerimizle geleceğimiz de kaderimiz de birdir. Türkiye de vatan, Azerbaycan da vatan O vatan güçlü olmazsa burası güçlü olmaz. Burası güçlü olmazsa orası güçlü kalamaz. Daima yan yana, daima omuz omuza olacağız. Bugün Azerbaycan ordularını hiçe sayıp Karabağ’ın bağımsız olmasını isteyen ve akla gerçeğe aykırı kararları milli iradesinin altında imzalayan ve kabul edip resmileştiren Fransa devleti yine Azerbaycan topraklarında yaşanan ve dünyanın yüzünde kara bir leke olarak kalmaya devam eden Hocalı Katliamını nasıl da unuttu ki Fransa Ulusal Meclisi, Azerbaycan toprağı olan Karabağ’ın ‘bağımsız bir devlet olarak tanınmasını tavsiye eden kararı’ onayladı.
Dağlık Karabağ sorunu, Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde Ermenilerin bu bölgelerde hak iddia etmesiyle başladı ve günümüzde de devam etti.
Ermeniler, 1991’de Hankendi’yi, 1992’de Hocalı ve Şuşa’yı işgal etti. Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere’yi de ele geçiren Ermeniler, 1993’te Ağdam’a girdi. Ağdam’ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi.
Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si işgal edildi, 1 milyona yakın kişi de yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı. Azerbaycan ve Ermenistan, 4-5 Mayıs 1994’te Bişkek’te Bağımsız Devletler Topluluğu Parlamentolararası Meclisi, Kırgızistan Parlamentosu, Rusya Federal Meclisi ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle “Bişkek Protokolü” olarak bilinen ateşkes anlaşmasını imzaladı. Ancak ateşkes, kağıt üzerinde kaldı ve bugüne kadar gerçekleşen çatışmalarda binlerce asker öldü. Zafer Azerbaycanlı özümüzün de bir olduğu kardeşlerimizin hakkıdır.
Azerbaycan devleti kendi topraklarını işgal altından kurtarmıştır. Savaş var diye çığırtkanlık yapanlar önce Azerbaycan topraklarını nasıl işgal ettiklerini hatırlamalılar. Türkiye Cumhuriyeti devletinin ayyıldızlı bayrağının gölgesi o kadar büyüktür ki dünya üzerindeki tüm Türki cumhuriyeti devletlerinin yanındadır. Dün de bugün de yarın da yanlarında olacaktır. Azerbaycan’da vatanının bölünmez bütünlüğü birliği ve beraberliği bayrağının gökyüzünde dalgalanması için şehadet şerbetini içen tüm şehit ailelerine Allah’tan sabır şehitlerimizin ruhlarına rahmet mekanlarına cennet niyaz ediyorum.“