Tüm dünya koronavirüs pandemisinde bir yılı geride bıraktı. Virüsün tüm dünyaya yayılması birçok sektör ve iş kolunu durma noktasına getirdi. Kovid-19’un küresel ekonomide meydana getirdiği tahribatın çok büyük olduğunu belirten Doğuş Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Kamil Uslu, tüm dünyada işsizlik oranının arttığını ve 2020 yılı küresel ekonomi tablosuna bakıldığında ekonominin yüzde 4.9 oranında azaldığını ifade etti. Küresel ekonomide Türkiye’nin de büyüme oranını ele alan Uslu, “Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası 2020 Eylül ayı ile beraber 196.9 milyar dolara ulaştı. Son verilere göre ise 2020 yılının yüzde 9.9 oranında negatif bir büyümesi var. Bu da ekonomiye çok büyük bir yük. Kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla ise 9.212.7 dolara geriledi. Türkiye’de üretim ve istihdam yapan sektörler ciddi anlamda sıkıntı yaşıyor. Gıda, tüketim ve perakende sektöründe korkunç bir gerileme var” dedi.
Katar ile yapılan 5 milyar dolarlık anlaşmanın 15 milyar dolara çıkarılmasıyla Merkez Bankası rezervlerinde bir rahatlama olduğunu kaydeden Uslu, “Türk ekonomisinde yaklaşık olarak 54 milyar dolar destek büyüklüğü lazım. Küresel ekonomide ise 2020 yılı itibariyle dünya genelinde yüzde 4.9 azalma var. Bu da ekonomik verilere göre 1.9 puan olarak tahmin ediliyor. 2021 yılında da dünya genelinde büyümenin yüzde 5.4 olması bekleniyor” ifadelerinde bulundu.
“Çin, iç piyasada 171milyar dolar para emisyonu yaptı”
Koronavirüsle birlikte dünya ekonomisinde, borsalarda büyük bir çöküş yaşandığını ifade eden Uslu, “ Bu çöküşler içerisinde Londra, New York ve Japonya borsasında büyük bir düşüş ve depresyon görüldü. Batının sanayileşmiş ülkeleri sermaye birikimleri ve finansal yapıları güçlü olmasından dolayı reel ve hizmet sektöründe bulunan sanayicilerin kredi maliyetlerini düşürdü. Böylece tüketim harcamalarına teşvikler yapıldı. Bunun anlamı iç ekonomide bir canlanmanın sağlanmasıdır. Tüketimi harekete geçirerek reel üretimi arttırmak istenmiştir. Çin ise büyük bir depresyon geçirdi. Yaklaşık 171 milyar dolar iç piyasada para emisyonu yaptı. Bu hareketin dünya borsalarını da etkilediğini söylemek mümkün” diye konuştu.
ADB’de işsizlik oranı yüzde10.4’e kadar yükseldi
Bu süreçte dünya genelinde işsizlik oranında büyük bir artış olduğunu belirten Uslu, “İşsizlik oranını daha çok reel sektör ve hizmetler sektöründe görüyoruz. Koronavirüsün etkisiyle üretimde sıkıntılar meydana geldi. Gelişmiş ülkelerde de işsizlik oranı hızla arttı. IMF verilerine gör ABD’de işsizlik oranı tarihinde ilk defa yüzde 10.4’e kadar yükseldi. İşsizlik kendini daha çok turizm ve ulaştırma sektöründe gösterdi. Özellikte birçok hava yolu şirketi iflas etme, devretme durumuna geldi. Bu da iç piyasanın yanı sıra dış piyasayı da etkisi altına aldı. Bunun yanı sıra 1 buçuk milyar üniversite öğrencisinin gelecekteki gelirlerinden yüzde 7 ila 10 oranında kayıpları oldu. Dünya genelinde gençlerdeki işsizlik oranı gittikçe yükselerek, yoksullaşmaya doğru büyük bir adım atılmaya başlandı” şeklinde konuştu.
Alınması gereken ekonomik tedbirler
Ekonomiyi canlandırmanın ve bu süreci en az kayıpla atlatmanın alınacak ekonomik tedbirlerle mümkün olduğunu vurgulayan Uslu, “İş adamlarının almış oldukları kredilerin, kredi vergileri ve faizlerin pandemi sürecinde faiz alınmaksızın ertelenmesi gerekiyor. Ayrıca salgınla birlikte işini kaybeden ve iş yerlerini kapatma durumunda olan esnafın kira, elektrik, vergi gibi gidelerinin salgın hastalık süresinde kamu tarafından desteklenmesi gerekir. İşini kaybedenlere en az asgari ücret seviyesinde geriye ödemeksizin kamu desteği sağlanması gerekir. Geleceğimiz olan çocuklarımızın ise bilgi ve becerilerini geliştirmeleri adına yapılacak yatırımların da eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi gerekiyor. Ekonomiyi canlı tutmak adına perakende sektöründe de teşvikler yapılmalı. Ev ve iş yerlerinde kiralarının şu an için dondurulması önemli olacaktır” dedi.
“Dijital para uygulaması Türkiye’de olası değil”
Son olarak İsviçre’nin dijital paraya geçmesini de değerlendiren Uslu, “İsviçre’nin nüfus ve eğitim seviyesi ortada. Dolayısıyla orada bu sistem uygulanabilir ama şu an için ülkemizde uygulanması pek olası değil” diyerek sözlerini sonlandırdı.