ULUSKON Genel Başkanı Nezaket Emine Atasoy, ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Atasoy, “Küresel doğrudan yabancı sermaye yatırımları 2020’de azalırken, Türkiye’de ise arttı. Covid-19 salgını etkisiyle küresel yabancı sermaye yatırımları 2020 yılında yüzde 33 düşüşle, 1,54 trilyon dolardan 1,03 trilyon dolara gerilerken, Türkiye’de yabancıların şirket satın alma hacmi yüzde 35 artışla 4,6 milyar dolara yükseldi” ifadelerini kullandı.

Son 10 yılda dünyada en fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımının 2,04 trilyon dolarla 2015 yılında yapıldığını vurgulayan Atasoy, “2016 yılında da yatırımlar ona yakın bir seviyede, 1.98 trilyon dolar olarak gerçekleşmişti. Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımı Güven Endeksi listesine göre yabancılar tarafından Türkiye’de gerçekleştirilen şirket satın almalarının hacmi 2020 yılında yüzde 35 artarak 4.6 milyar dolara yükseldi. Bu tutar, 2019 yılında 3.4 milyar dolardı” diye konuştu.

Türkiye’nin doğrudan yabancı sermaye yatırımları konusunda önemli avantajlara sahip olduğunun altını çizen Atasoy, “Bunların arasında eşsiz coğrafi konumu sayesinde geniş bir coğrafya için lojistik hub görevi görmesi, güçlü imalat sanayi altyapısı ile katma değerli ürünlere odaklanabilme imkanı öne çıkıyor” dedi.

Atasoy, Türkiye’nin güçlü jeopolitik konumu, kaliteli ve genç işgücü kaynağı ve son dönemde finansal stabilizasyon yönünde atılan adımlarla yatırım için elverişli bir çerçeve sunduğunu belirtti. Atasoy “Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği şirket birleşme ve satın almalarının hacminin geçen yıl yüzde 35 artması, Türkiye piyasasına olan güvende artış yaşandığının somut işaretlerinden biri” dedi.

Yatırımları etkileyecek faktörler
Atasoy, “Önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını belirleyecek küresel trendler, Covid-19 salgını, Brexit, ABD seçimleri, ABD-Çin ilişkileri, Avrupa Birliği’nin ‘Yeşil Mutabakat’ı ve Çin’in ‘Kuşak ve yol’ inisiyatifi olarak sıralandı” açıklamalarında bulundu.

Amerika’nın Çin’den gerçekleştirdiği tedariki azaltmayı planladığına işaret eden Atasoy, bu durumun stratejik coğrafi konumu ve güçlü imalat sanayisi nedeniyle Türkiye’ye avantaj sağlayacağını belirtti. Atasoy, Avrupa Birliği’nin iklim değişikliğine imzaladığı ‘Yeşil Mutabakat’a da dikkat çekti. Atasoy, çevreci sanayilere yapılacak yatırımın Türkiye’nin Avrupa pazarından aldığı payı artıracağını söyleyerek, Çin’in ‘Kuşak ve yol’ inisiyatifi kapsamında 16 Orta ve Doğu Avrupa ülkesine yatırım yaptığı ve Türkiye’nin ‘Orta Koridor’da konumlanması durumunda Çin’den yatırım çekebileceğini kaydetti.

Türkiye için 4 öneri
Atasoy, “Daha fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekmek için yeni ekonomi yönetiminin de hedeflediği enflasyonla mücadele programını kararlılıkla sürdürmek ve finansal istikrarı sağlamak bu önerilerin başında gelirken, fiyat istikrarı ve ekonomik güven ortamının sağlanmasının doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını olumlu etkileyecek” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir