Aras Kargo’nun son iki yılda gerçekleştirdiği teknoloji ve altyapı yatırımlarının etkisi pandemi sürecinde hissedilirken, tam kapanma döneminde şirketin aldığı ek tedbirler yoğun kapanma temposunda tedarik zincirinin yükünü de hafifletti. Zamanı ve kapasiteyi daha iyi yönetebilmek adına 8 transfer merkezine yaptığı otomasyon yatırımlarıyla saatlik işleme kapasitesini 3 katına çıkaran şirket, sektörün otomasyonla iş üreten önemli oyuncularından biri haline geldiği belirtildi.
Pandemi önlemleri kapsamında 29 Nisan-17 Mayıs tarihleri arasında uygulanan tam kapanma döneminde online alışverişte ciddi bir artış oldu. Anneler Günü ve Ramazan Bayramı’nın da kapanmaya denk gelmesinin yanı sıra marketlerde zorunlu temel ihtiyaçlar dışındaki ürünlerin satışına izin verilmemesi online alışveriş ihtiyacını daha da artırdı. Tam kapanma döneminde elektronik eşya, oyuncak, kırtasiye, giyim ve aksesuar, ev tekstili, oto aksesuar, bahçe malzemeleri, hırdavat ve züccaciye gibi kategorilerde kargo gönderimlerinde artış yaşandı. Bu hareketlilik kargo sektöründe de ek bir iş hacmine ve yoğunluğa neden oldu. Şirketin tam kapanma sürecindeki verileri oluşan yoğunluğun boyutlarını gözler önüne serdi. Şirketin tam kapanma dönemiyle birlikte uğradığı adres sayısı önceki yıla göre yüzde 40, pandemi öncesine göre de 3 kat artış gösterdi. Şirketin son dönemde teknoloji, dijital dönüşüm ve altyapı yatırımları pandemi döneminde hızlı bir adaptasyonu mümkün kılmıştı. Yalnızca teknolojik altyapı ve operasyonel iyileşme için 300 milyon TL tutarında yatırım gerçekleştiren şirket, tam kapanma dönemine hazırlıklı girdi.
“Yeni koşullara çok hızlı uyum sağladık”
Aras Kargo Genel Müdürü Utku Ayyarkın, tam kapanma ve pandemi sürecinde kargo sektörünün genel görünümüne ve şirketin tedarik zincirinin işleyişinde üstlendiği role ilişkin bir değerlendirmede bulundu. Şirketin çevik bir yapısı olduğunu ve özellikle dijital dönüşüm kapsamında son iki yılda yaptıkları yatırımların pandemi sürecinde ortaya çıkan koşullara hızlı uyum sağlamalarına imkan tanıdığını söyleyen Ayyarkın, “16 bini aşan çalışanımızla Türkiye’nin dört bir yanına hizmet götürüyoruz. Pandemi koşulları hem iş yapış biçimlerimizde hem de günlük yaşantımızda yeni bir döneme geçmemize neden oldu. Özellikle e-ticaretin ve kargo sektörünün tedarik zincirindeki önemine ve yükselişine global anlamda tanıklık ettik. E-ticaretin ekonomideki payı yüzde 8’den yüzde 18’e çıktı. Online alışveriş sadece 2020’de yüzde 85 büyüdü. Böyle dönemlerde dönüşüm ve adaptasyon kabiliyeti çok önemli bir değere dönüşüyor. Tam kapanma döneminde uğradığımız adres sayısında önceki yıla göre yüzde 40, pandemi öncesine göre de 3 kat fazla artış yaşadık. Bu dönem içerisinde aldığımız ek tedbirlerle birlikte tam kapanmanın son günü olan 17 Mayıs’ta 2 milyon gönderi işledik. Müşterilerimizin artan taleplerini, kısıtlama koymaksızın, kabul ve teslim edebilmenin mutluluğunu yaşadık. Bundan sonra da kısıtsız hizmet anlayışımızla hizmet vermeye devam edebilmek için yatırımlarımızı yapıyor, var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
“2021’de odağımızda kalite var”
Ayyarkın, iş süreçlerinde gerçekleşen iyileştirmelerin ardından hizmet kalitesinde mükemmelleşmeyi gündeme aldıklarını belirterek, “Şirketin geçmişten bugüne yerleşen kurum kültürünün önemli bir bileşeni çevik ve ihtiyaca uygun hizmet modelini sunabilmek. Bu doğrultuda çağımızın gerektirdiği bazı sistemsel değişiklikleri önceden hayata geçirdik. Hizmet kalitemizi, verimliliği ve data yönetimini iyileştirmek üzere operasyon ve teknoloji altyapımıza yatırım yaptık. Yatırımlarımızın meyvesini e-ticaret ve kargo sektörlerinin hacim ve yoğunluk yönünden büyük artışlar kaydettiği bu dönemde topladık. Pandemi sürecinde yeni bir iş modeli oluştu. Artık çok daha fazla adrese uğruyor ve daha küçük paketler taşıyoruz. 2020’de 200 milyon adrese uğradık ve Türkiye nüfusunu iki kereden fazla ziyaret ettik. Mevcut birikimimiz ve yetkinliğimize ek olarak yapılan bu yatırımlarla operasyonel süreçlerimiz çok gelişti, yüksek adetleri yüksek hizmet kalitesi ile karşılama hedefiyle ilerliyoruz. 2021’de entegrasyon, rota optimizasyonu, entegre yönetim sistemleri yatırımlarımızla hizmet kalitesini daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Bu süreçte çalışanlarımız ve müşterilerimizin sağlığı hiç şüphesiz ki, bir numaralı önceliğimiz olmaya devam edecek. Özellikle kimlik kartı okuma ve SMS kodu ile temassız teslimat uygulamalarımız devam edecek” şeklinde konuştu.
“Operasyon şirketinden teknoloji şirketine evrildik”
Ayyarkın, sözlerini şöyle tamamladı: “2016 yılından bu yana sürdürdüğümüz çalışmalar ve yaptığımız yatırımlar sonrasında operasyon şirketinden çok teknoloji şirketi kimliğine büründük. Şubelerimizde ve transfer merkezlerimizde önemli bir dönüşüm gerçekleştirdik. Zamanı ve kapasiteyi daha iyi yönetebilmek için 8 transfer merkezimize yaptığımız otomasyon yatırımlarımızla yüzde 300’ün üzerinde kapasite artışı sağlayarak, saatlik işleme kapasitemizde gerçekleşen 3 katlık artışla sektörün otomasyonla iş üreten önemli oyuncu haline geldik. Büyük şehirlerimizden sonra transfer merkezi yatırımlarımıza bu yıl Anadolu’da da hız kesmeden devam ediyoruz. Makinelerimizi yenileyerek doğal afetlerde bile kesintisiz hizmet sunabilecek duruma geldik. Kesintisiz veri güvenliği projesini hayata geçirdik. Hatalı verileri minimuma indirdik. Diğer taraftan harita altyapımızı da geliştirerek artan adres ve data operasyonuna çok daha iyi cevap verebilir hale geldik. Kurye rota optimizasyonu projesini başlattık. Veriye anlık ulaşabilmek için el terminallerimize yatırım yaptık. Self service uygulamalarımızı geliştirdik. Sesli yanıt sistemimizi ve mobil aplikasyonumuzu yeniledik. Bu dönemde önemli başlıklarımızdan biri müşterilerimizi ve çalışanlarımızı riskten koruyacak önlemlerdi. Kargo teslim biçimimizi farklılaştırdık. Kimlik kartı okuma ve SMS kodu ile temassız teslimatı başlattık. Bu süreci sağlıklı şekilde yönetebilmek ve müşterilerimizin bize istediği zaman ulaşabilmelerini sağlamak için çağrı yönetim süreçlerimizi baştan aşağı yenileyerek çağrı merkezimizin kapasitesini 2,5 kat arttırdık”.