Türkiye’de kokorecin başkenti olarak anılan Balıkesir’de üreticiler henüz standartları olmayan kokoreç üretimine karşı olduklarını söyledi.
Türkiye’nin birçok yerine Balıkesir kokoreci gönderen Aslanboğa Kokoreç işletme sahibi ve üretici Erdal Aslanboğa, sektörün son durumunu değerlendirdi. Aslanboğa, “Pandemi dolayısı ile alınan kısıtlama kararları birçok sektörü etkilediği gibi bizi de olumsuz etkiledi. Ardından yasaklar gevşetildi kısıtlama saatleri saat 21’e alındı. Ancak bizim ürünümüz genelde gece tüketilen bir ürün olduğu için bizim çektiğimiz sıkıntılar devam etti. Neticede o günler geride kaldı. Şimdi insanların organik gıdalara yönelmesi var. Kokoreç ise içindeki prebiyotik dolayısı ile tercih ediliyor. Balıkesir’de kokoreç açısından zengin bir yer. Türkiye’nin en iyi kokoreci burada çıkıyor. Sakatat, kokoreç, et bunların en iyisi Balıkesir’de yer alıyor. Bunula beraber talep ve ilgi de çoğalıyor. Kokoreç tadımı yapmak için şehir dışından gelen müşterilerimiz oluyor” dedi.
Sektörün yaşadığı sıkıntıları da dile getiren Erdal Aslanboğa, “Bizim üreticiler olarak en büyük derdimiz, kokorecin standardının olmaması. Kokorece artık bir standart gelmeli. Talep arttığı için bu işin de birçok hilesi yapılıyor. Bununla alakalı olarak bakanlıktan biz de destek bekliyoruz. Yurt dışından ithal bağırsak da geliyor ülkemize. Karıştırılıp, piyasaya sürülüyor ve Balıkesir ismini kullanıyor. Biz, Balıkesir’de birkaç firmayız, Balıkesir’in adının lekelenmesini istemiyoruz ve marka değerini korumak istiyoruz. Sucuk gibi, döner gibi kokorece de bir standart gelmesini istiyoruz. Dana bağırsağı ile kuzu bağırsağının ayrılması gerekir, ithal bağırsak ile yerli bağırsağın ayrılması gerekir ilk başta. Ağır yaptırımlar olması gerekir ki bu damak tadı bozulmasın. Önemli olan yediğiniz yere güvenmeniz, markayı bilmeniz. İstediği gibi hile de yapılabiliyor, mesele vicdan meselesi” dedi.
Bahadır Demirçeviren
