Silifke ilçesine bağlı Keben köyünde hemen hemen her bahçede yetiştirilen Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 33N16 olarak tescillenmiş narda hasat başladı. Ortalama 1 ile 1,5 kilogram ağırlığında olan ve büyüklüğü ile dikkatleri çeken Keben narının farklı ve tatlı aroması ile de bilenlerin vazgeçemediği ürün arasında yer alıyor. Bahçelerden tek tek toplanan narların büyük bir bölümü sofralık olarak satılıyor. Dedelerinden kalma 40 yıllık ağaçların bulunduğu bahçede baba Mehmet Raşit ile oğlu Alpay Yalçın da aile bireylerinin katılımı ile hasatlarını yapıyor. Toplanarak büyüklüğüne göre ayrılan narlar daha sonra müşterilere sunulmak üzere pazara gönderiliyor.

Silifke’nin Keben köyünde çiftçilikle uğraştıklarını belirten Alpay Yalçın, “Burada Keben narı hasadımızı yapıyoruz. Bunların ağırlığı 1 ile 2 kilogram arasında. Şu ana kadar 2 kilograma ulaşan narlarımız oldu. Şu anda elimde gördüğünüz nar ise 1,5 kilogram civarında. Bunların satışını yapmak için hasadını yaptık. Güzel bir çeşittir, tadı hoştur, herkese tavsiye ediyoruz” dedi.

Tatlı mayhoş bir tadı olduğunu anımsatan Yalçın, “Bu bahçe dedemizden kalmadır. O zamandan beri hasat edip satıyoruz. Aroması çok iyidir. Alıp tadanlar çok memnun kalırlar. Herkese faydalanması için tavsiye ediyorum. Narın kilogram fiyatı ise 7 ile 10 lira arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.
Narın büyüklüğünü görenlerin şaşırdığına dikkat çeken ve ‘Bu kadar büyük nar mı olur” diyenlerin olduğunu aktaran Yalçın, bunda bölgedeki mikro klima ikliminin etkili olduğunu kaydetti.

Bilenler hediyelik olarak sipariş veriyor

70 yaşında olduğunu ve 50 yılının bahçede narla uğraşmakla geçtiğini anlatan memur emeklisi baba Mehmet Raşit Yalçın da, “Bizim narlarımız tamamen doğal. Hiçbir katkı maddesi zirai ilaç yok. Verdiğimiz doğal gübredir. En sevdiği gübre de eşek gübresidir. Saman durumunda olduğundan rutubeti salmıyor ağacın dibini nemli tutuyor. Topraktan mı bilmiyoruz bu narın ayrı bir aroması ve lezzeti var. Köy içinde yetişen narlar ise bu mevkidekinden biraz daha kaliteli. Aynı cins nar, köy içindekinin aroması bundan daha güzel” şeklinde konuştu.

Narın hiçbir şeyini israf etmediklerini belirten Yalçın, “Pazara gidecek olanı pazarlarız, gitmeyeni ekşi olarak değerlendiririz. Ekşiden çıkan çekirdeklerini hayvanlar yem olarak kullanırız, kabuklarını ise yakacak yaparız. Narın hiçbir şeyini zayi etmiyoruz. Ama pazarlamanın dışında eziyeti çok. Ekşisini yapmak zor” diye konuştu.
Daha çok Mersin ve Adana çevresinde bilinerek tüketildiğini aktaran Yalçın, bilenlerin hediye olarak Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere birçok ilden sipariş verdiğini sözlerine ekledi.

Halil İbrahim Varlı-Hüseyin Yıldız
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir