Prebiyotikli vücut kremi Bepanthol SensiDaily, yeni iletişim kampanyası “Hayat Senin, Kontrol Senin” ile atopik veya çok kuru cildi olan kişilere, hayatlarının kontrolünü ciltlerine bırakmadan yaşamaları için cesaretlendirmeyi hedefliyor. Kapsamlı bir araştırmayı baz alan kampanya atopik veya çok kuru ciltli bireylerin ciltlerindeki kuruluğu ve buna bağlı olarak gelişen fiziksel ve duygusal sıkıntıları kabullenerek hayatlarını kısıtladıklarına dikkat çekiyor. Kampanya kapsamında yapılan araştırmanın sonuçları ise Psikiyatr Dr. Gülseren Budayıcıoğlu ve Dermatolog Prof. Dr. Emel Öztürk Durmaz’ın yorumlarıyla Bayer Tüketici Sağlığı Türkiye Pazarlama Direktörü Pınar Saltat ve Bayer Tüketici Sağlığı İş Zekâsı Müdürü Ümit Aktaş tarafından paylaşıldı.

Cildin yüzden ibaret olduğu sanılıyor

Bepanthol SensiDaily için yapılan ‘Türkiye Cilt Farkındalığı Araştırması’na göre, cilt denildiğinde 10 kişiden 6’sının aklına ilk gelen yüz bölgesi oluyor; insanlar sağlıklı bir cildin göstergesinin de yüz olduğunu söylüyor. Cilt bakımı kozmetik bir ihtiyaç gibi algılanırken her 10 kişiden yalnızca 4’ü vücudunu nemlendirdiğini ifade ediyor. Araştırmaya göre her 10 kişiden 6’sı cilt tipini kendi gözlemiyle belirliyor ve her 10 kişiden yalnızca 2’si cilt tipini öğrenmek için dermatoloğa danışıyor. Her 4 kişiden 3’ü ‘atopik cilt’ kavramını daha önce duymadığını söylüyor. Araştırmaya göre, vücut bölgesinde kuruluk ve buna bağlı kaşıntı ön plana çıkıyor olmasına rağmen, cildini çok kuru veya atopik olarak tanımlayanların oranı ise yalnızca yüzde 6. Bu durum “atopik cilt” olduğunun farkında olmadan hayatlarına devam eden insanlar olduğunu gösteriyor.

Araştırma, yaşanılan cilt sorunlarının her 10 kişiden 9’unu duygusal olarak olumsuz etkilediğini hatta yaklaşık yarısında sosyalleşmelerinin de önüne geçtiğini gösteriyor. Buna rağmen, Türkiye’de insanların cilt tipleri ve cilt bakımı konusunda farkındalıklarının düşük olduğunu gözler önüne seriyor. Özellikle atopik veya çok kuru cilde sahip bireyler, cilt tiplerine bağlı fiziksel sorunlar sebebiyle stres, sinir, endişe, özgüvensizlik gibi duygular yaşıyor ve yüzde 74’ü yaşadıkları kuruluğa bağlı kaşıntı ve kuruluk ataklarının hayat ve uyku kalitelerini yoğun bir şekilde etkilediğini söylüyor. Toplumda atopik ve çok kuru cilt tipi ve bu cilt tipinin ihtiyaçları konusunda farkındalık da düşük.

“Hayatı nasıl yaşayacağına sen karar verirsin, cildin değil”

Prebiyotikli vücut kreminin yeni iletişim kampanyası “Hayat Senin, Kontrol Senin” ile atopik veya çok kuru cildi olan kişilere, hayatlarının kontrolünü ciltlerine bırakmadan yaşamaları için cesaretlendirmeyi hedefliyor.

Konuyu değerlendiren Psikiyatr Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, “Cilt sağlığı ve cildimizle ilgili yaşadığımız sorunlar, araştırmanın da açıkça gösterdiği gibi duygusal sağlığımız üzerinde önemli bir etkiye sahip. Cilt tipinden bağımsız olarak baktığımızda bile, insanlar yüzlerindeki veya vücutlarındaki cilt sorunları, güzel görünmemesi gibi nedenlerle sosyal hayattan kaçınacaklarını ifade ediyor. Tabii bu noktada sosyal medya ve TV’nin de kişiler üzerinde oluşturduğu iyi görünme baskısını da dikkate almak gerekiyor.

Özellikle atopik veya çok kuru ciltli kişilerde, yaşadıkları kuruluğa bağlı problemlerin duygularına yansıması daha yoğun oluyor. Sağlıksız görünme, ciltte oluşan ve insanların dikkatini çekebilen cilt kusurlarına sahip olma endişesi ile oluşan özgüven kaybı; kuruluk ataklarının ve ona bağlı kaşıntının oluşturduğu stres ve sinir, insanları mutsuz ediyor, hayatlarının kısıtlanmasına neden olabiliyor. Oysa alınacak önlemlerle bu sorunların üstesinden gelmek mümkün. Bunu çaresiz bir dert, onlara has ve geçmeyen bir illet gibi görmek yerine; alacakları önlemleri, daha sağlıklı ve güzel görünmenin bir yolu olarak algıladıklarında artık bunu bir problem olarak görmeyecek ve mutlu bir yaşam sürebilecekler. Bu yüzden kampanyanın hedeflediği farkındalığın çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Çok kuru ve atopik cilde bağlı sorunlar yaşam kalitesini etkiliyor”

Dermatolog Prof. Dr. Emel Öztürk Durmaz şöyle konuştu: “Cildimiz vücudumuzu dış etmenlerden koruyan en büyük organımız. Ama araştırma sonuçları da gösteriyor ki cildimizi pek de tanımıyoruz ve cilt tipimizi bilmeden bakım ihtiyaçlarını belirlemek de çok zor. Bu özellikle atopik ve çok kuru cilde sahip bireyler açısından daha kritik çünkü doğru bir bakım rutininin eksikliğinde ortaya çıkan sorunlar bireylerin yaşam kalitelerini önemli ölçüde etkiliyor. Yoğun kuruluk ve buna bağlı kaşıntı sorunları yaşayan, ancak cilt tipini bilmediği için doğru bakımı yapamayan ve bunun sonucunda kişisel ve sosyal hayatını kısıtlamak zorunda kalan pek çok insan olabileceğini öngörüyorum. Bu noktada cilt tipinin belirlenmesi ve bakım rutininin oluşturulması için bir hekim görüşüne başvurulması önemli. Özellikle atopik ve çok kuru ciltler için hem bakım rutinin hem de yaşam tarzının cilde uyumlandırılması, kaşıntı, yoğun kuruluk, kızarıklık, pullanma gibi sorunlar ortaya çıkmadan gerekli önlemlerin alınması önem taşıyor.”

Kampanyanın arkasında çok güçlü iç görüler olduğunu ifade eden Bayer Tüketici Sağlığı Türkiye Pazarlama Direktörü Pınar Saltat, “Bepanthol SensiDaily ile hayata geçirdiğimiz bu yeni kampanya ile de “Hayatını nasıl yaşayacağına sen karar verirsin, cildin değil” diyoruz. İnsanları cilt tipleri konusunda bilgilendirmek, atopik ve çok kuru cildi olanların ciltlerinin ihtiyaçları konusunda farkındalığını artırmak, insanların ciltlerine olan güvenlerini içten dışa onarmak ve onları bir anlamda özgürleştirmek en önemli hedefimiz. Ürünümüzün ürettiği değeri önümüzdeki günlerde kampanyamız kapsamında yapacağımız çalışmalarla daha da büyüteceğiz” şeklinde konuştu.

Cildin önemine değinen Bayer Tüketici Sağlığı İş Zekâsı Müdürü Ümit Aktaş, “Cildimiz, bizi saran, örten, ilk izlenimi veren, bizi yansıtan bir rehber gibi, dış dünya ile aramızdaki doku. Onu her gün görüyoruz ve hissediyoruz. Cilt sorunlarının insanların yaşamları üzerindeki fiziksel ve duygusal etkisinin farkındayız, çünkü bir sorun olduğunda ve iyileşmesi uzun sürdüğünde bu cildimizden daha fazlasını etkiliyor. Bunun yanında araştırmamız gösteriyor ki; ‘Ülkemizde dermatolog ziyaret oranı çok düşük.’ İnsanlar cilt tiplerini çoğu zaman kendi analizleriyle tespit ettiklerini söylüyorlar. Araştırmamızdan elde ettiğimiz sonuçlar cilt sağlığı konusunda gidilecek önemli bir yol olduğunu gösteriyor ve sağlık okuryazarlığı konusunda oluşturmayı hedeflediğimiz farkındalığın ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor” açıklamasında bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir