TARSİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Serpil Günal ve beraberindeki heyet, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin katılımıyla, 11 Ocak tarihinde, Ankara’da gerçekleştirilen ‘İklim Değişikliği ve Tarım’ konulu çalıştayların değerlendirme toplantısına katıldı. Organizasyon çerçevesinde açılan tanıtım standında katılımcılara, Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi ve uygulamaları hakkında bilgilendirmelerde bulunuldu.
Genel Müdür Günal, ‘Değişen İklim Dönüşen Tarım’ vurgusuyla ülke genelinde yapılan çalıştayların değerlendirme toplantısında, “İklim Değişikliği ve Tarım Sigortaları” başlıklı sunum gerçekleştirdi.
Genel Müdür Günal’ın, toplantıdaki sunumunda yaptığı açıklamalarından öne çıkan satırbaşları şu şekilde:
“Bilindiği üzere, iklim değişikliği, bugün dünyanın en önemli ortak küresel sorunlarından birisidir. Aynı zamanda orta ve uzun vadeli sonuçları itibariyle, yerküreyi ve tüm canlıların yaşamını riske atan ve insan hayatının devamlılığı için gerekli olan gıda arzına ve tarıma da olumsuz etkileri bulunmaktadır. Peki, iklim değişikliğinin sonucunda yaşadığımız gezegende ne gibi değişiklikler gözlemliyor ve hissediyoruz? Dünyanın dört bir yanında orman yangınları meydana geliyor. Deniz seviyeleri yükseliyor. Aşırı sıcaklar yaşanıyor. Kuraklık yaygınlaşıyor. Ani sağanaklar sebebiyle sel felaketleri oluşuyor. Dünya ısındıkça tropik fırtınalar şiddetleniyor. Ekosistemde yaşanan bütün bu sıra dışı hava olayları, küresel ısınma sonucu meydana gelen iklim sisteminin değiştiğinin birer göstergesidir.
Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya, hem ortalama sıcaklık artışı ve genel olarak ortalama yağış miktarlarının azalışı, hem de kuraklık ve sıcak hava dalgası gibi aşırı iklim olaylarının artacak olması nedeniyle, iklim değişikliğinin tarım ve bağlantılı gıda sektörlerindeki etkileri açısından dünyanın en hassas ve kırılgan bölgelerinden birinde yer alıyor. İklim değişikliğinin etkilerine bağlı olarak ortaya çıkan doğal afetler ile hiç beklenmedik anlarda ve şiddette meydana gelen kuraklık, dolu, fırtına ve sel-su baskını gibi çeşitli risklerin, tarımsal faaliyetler üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor.
Doğanın binlerce yıllık dengesini bozan küresel iklim değişikliği, toplumun tüm katmanlarını ilgilendiren bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda yapılan güncel bir araştırmanın sonuçları, toplum nezdinde de iklim değişikliği algısının kuvvetlendiğini ve daha fazla konuşulmaya başlandığını ortaya koyuyor. Araştırmadan çıkan bir başka sonuç ise, toplumun büyük bir çoğunluğunun sel, fırtına, dolu, aşırı sıcaklık ve kuraklık gibi aşırı hava olaylarının görülme sıklığının son yıllarda arttığını düşündüğü yönünde. Aynı zamanda iklim değişikliği konusunda endişenin de arttığı ifade ediliyor. Bu doğrultuda, üretime zarar veren ve verim kaybı yaşatan doğal afetlere karşı daha kapsamlı koruyan ve zararları karşılayan sigortalara ihtiyaç var.
TARSİM olarak, dünyada tarım sigortası alanındaki son gelişmeleri çok yakından takip ediyor, üretici ve yetiştiricilerimizin emeklerini daha kapsamlı bir şekilde koruma altına almak üzere var gücümüzle çalışıyoruz. Yıllar itibarıyla teminat kapsamını genişletiyor, çeşitli indirimlerle ödeme kolaylıkları sağlıyor ve yeni uygulamaları çiftçimizin hizmetine sunuyoruz. Ürünlerin fenolojileri ile ilgili geliştirilen teminatlardan bazı örnekler verirsek; armut, ayva ve elma ürünlerinde teminat başlama dönemi ilk çiçeklenme evresinden, pembe/beyaz tomurcuk dönemine çekildi. Altıntop, limon, mandalina, portakal ve üzüm meyvelerinde sıcak hava zararı teminat kapsamına alındı. Trabzon hurmasında teminat başlama dönemi, tomurcukların patlaması, tomurcuk kabarma dönemine çekildi. Buğday ürünü için, üreticinin verim değişimi ve hasat sonrası oluşan ürün fiyatının beklenen fiyattan farklı olması nedenlerine bağlı gelir kaybı riski, teminat kapsamına alındı. İlçe bazlı uygulanan Kuraklık Verim Sigortası, köy bazlı uygulanmaya başladı. Şekerpancarı ve çerezlik kabak gibi bazı tarla ürünleri ile domates, biber ve patlıcan gibi bazı sebzeler, fide döneminde yeniden ekim dikime yol açan don riski zararına karşı güvence altına alındı. Ayrıca, ekonomik olarak verime yatmamış meyve ve bağ fidanlarında bitkinin kendisinde meydana gelen don zararları da kapsama alındı.
TARSİM Sistemi’nde Türkiye genelinde üretici ve yetiştiricilere yapılan hasar ödemeleri de yıllar itibarıyla artıyor. Geçtiğimiz yıl, çeşitli nedenlerden ötürü bitkisel ürünleri, seraları, büyükbaş ve küçükbaş hayvanları, kovanları, su ürünleri ve kanatlı hayvanları zarar gören üretici ve yetiştiricilere 2.4 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştirilerek, tarımsal üretimin devamlılığına katkıda bulunuldu. TARSİM Sistemi kapsamında, Türkiye genelinde, sigortalı üreticilerimize en çok don, dolu, kuraklık ve fırtına gibi nedenlerden ötürü hasar ödemesi yapıldı. Burada özellikle kuraklıkla ilgili tarım sigortası çerçevesinde kısaca bilgi vermek isterim; iklim değişikliğinin etkisi ile ülkemizde son yıllarda dört mevsim iki mevsime düşmüş ve baharlar ortadan kalkmıştır. Ilık geçen kışlar ve sıcak geçen yazlar yaşanılmaktadır. Bu değişikliğin en önemli sonuçlarından birisi de kuraklıktır. Gelecekte bu tablo, tarımsal üretimi sekteye uğratarak, gıda güvenliğini tehlikeye sokabilecektir. Bu açıdan, 2017 yılından itibaren devreye alınan ve 2021 yılından itibaren köy bazlı uygulanmaya başlanan kuraklık verim sigortası, üreticilerimiz için büyük bir önem taşıyor. Kuraklık Sigortası kapsamında, geçtiğimiz yıl sigortalı üreticilerden toplanan 24 milyon TL prim karşılığında 215 milyon TL hasar ödemesi gerçekleştirildi. Bununla birlikte üreticilere buğday ürünü özelinde 172 milyon, fındık ürünü için 210 milyon, üzüm ürünü için 593 milyon TL ve kayısı ürünü için ise 142 milyon TL hasar ödemesi yapıldı.”