Uluslararası büyüme planları dahilinde ilk yurt dışı ofisini Almanya’nın başkenti Berlin’de resmen açan E-ticaret platformu Trendyol’un açılış resepsiyonuna Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Berlin Eyaleti İçişleri Senatörü İris Spranger ve TOBB İkinci Başkanı Selçuk Öztürk ile çok sayıda davetli katıldı.

Berlin’deki Ritz Carlton Otel’de düzenlenen resepsiyonda konuşan Bakan Varank, Trendyol’un Almanya operasyonunun başlangıç etkinliğine katılmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Türkiye ile Almanya’nın tutarlı, dinamik ve emsalsiz ekonomik ilişkilerin iki tarafı konumunda olduğunun altını çizen Bakan Varank, “Burada 3,5 milyondan fazla Türk kökenli vatandaş, adeta Almanya’nın bir parçası olmuş durumda. Geçtiğimiz yıl işgücü anlaşmasının altmışıncı yılını kutladık. Sosyal kültürel ve ticari anlamda çok güçlü bağlara sahip iki ülke konumundayız. Ülkemizdeki Alman sermayeli yatırımlar son 15 yılda altı kattan fazla arttı. Ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yıl 41 milyar doları buldu ki hedefimiz 50 milyar dolarlık ticaret hacmini aşabilmek. Bunun da yolu ticaret ve yatırım ortamını iyileştirmek, açık diyaloğu sürekli hale getirmekten geçiyor. Bu doğrultuda bizler hükümet olarak her fırsatı değerlendiriyor, potansiyelimizin sınırlarını sonuna kadar zorluyoruz” dedi.

İşin sadece resmi kanallardan, devletler arasındaki ilişkilerden bitmediğini ifade eden Bakan Varank, STK’lar, odalar, hatta bireysel girişimlerin, yeni fırsatlar açısından oldukça önemli olduğunu vurguladı. Bu doğrultuda Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası’nın Almanya’daki, Alman Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın da Türkiye’deki faaliyetlerini takip ettiğini ve oldukça kıymetli bulduğunu ifade etti.

“Türkiye uluslararası ticarette güvenli bir liman”

Uluslararası ticaretin günümüzde benzeri görülmemiş bir buhran yaşadığını dile getiren Bakan Varank, “Salgından savaşlara, hammadde fiyatlarından limanlardaki yığılmalara ve nakliye sorununa kadar birçok problem şu anda dünya ticareti açısından çözülmeyi bekliyor. Devletler ve şirketler önünü görememekle birlikte daha korumacı politikalara yöneliyor, üretim ve tedarik zincirlerinde yeni arayışlara giriyorlar. İşte bu zorlu dönemde Türkiye, üretim ve ihracatını bir an bile aksatmayarak bu arayışın en doğru alternatifini tüm dünyada kanıtlamış bir ülke konumuna geldi. Stratejik konumu, genç nüfusu, üretim ve ARGE kabiliyetleriyle Türkiye yatırımcısına asla kaybettirmeyen güvenli bir liman konumunda. Bakınız pandemiye, enerji fiyatları, hammadde fiyatları ve kurdaki oynaklığa rağmen Türkiye’nin geçtiğimiz yıl doğrudan aldığı yatırım miktarı 14 milyar doları aştı ve pandemi öncesi dönemin üzerine çıkmış oldu. Bugün Türkiye’de faaliyet yürüten global şirketler yatırımlarını artırıyor, ARGE, tasarım, üretim ve lojistik merkezlerini ülkemize taşımak için harıl harıl çalışıyorlar” dedi.

“Geçtiğimiz yıl girişim sermayesi ekosistemine baktığımızda Türkiye tüm dünyada 1,6 milyar dolarlık yatırım çekti”

Bakan Varank, “Savunma sanayi, sağlık ve turizmdeki başarılarımızın yanı sıra teknoloji tabanlı girişimcilikte geldiğimiz nokta artık tüm dünyanın malumu olmuş durumda. Geçtiğimiz yıl girişim sermayesi ekosistemine baktığımızda Türkiye tüm dünyada 1,6 milyar dolarlık yatırım çekti. Yalnızca bu yılın ilk çeyreğine baktığımızda 1,3 milyar dolar teknoloji tabanlı firmalarımızın yatırım aldığını görebiliyoruz. Bu manada dünyada en fazla yatırım çeken 10 ülkeden biri konumuna geldik. Özelde de İstanbul, girişim sermayesi yatırımlarında Avrupa’da dördüncü şehir konumuna geldi” ifadelerini kullandı.

“E-ticaret ekonominin lokomotifi oldu”

Gelişmekte olan e-ticaretin ekonomiye katkısına da değinen Bakan Varank, ekonomik büyümeye, istihdam ve teknolojik dönüşüme katkıları sayesinde e-ticaretin, yeni ekonomilerin lokomotifi olduğuna vurgu yaparak, 28,5 trilyon dolarlık küresel ticaret hacminin 5 trilyonluk kısmını e-ticaretin oluşturduğunu belirtti. E-ticaretin ekonomik pastadan aldığı payın her geçen gün büyüdüğüne değinen Varank, aynı şeyin Türkiye için de geçerli olduğunu ve e-ticaretin genel ticarete oranının şu anda Türkiye’de yüzde 18’lerde olduğunu açıkladı.

“Trendyol gücünü Türkiye’den alıyor”

Ev sahibi olarak kürsüye gelen Trendyol Grup Başkanı Çağlayan Çetin ise konuşmasında, şirketin biri Adanalı, diğeri Yozgatlı 2 genç tarafından 12 sene önce kurulduğunu hatırlatarak, “Bugün bizler için çok önemli bir gün. Bu gençlerden biri yüksek lisansını bırakıp ülkesine geri döndü. Diğeri dünyanın en önemli şirketlerinden birinde yöneticilik kariyerini bırakarak Türkiye’de bu girişimciliğe başladı. Kurulduğunda şirketin sermayesi 100 bin TL idi (80 bin dolar). Büyüme serüveni başladığında Avrupa Kalkınma Bankası, Dünya Bankası, Amerikan Silikon Vadisi’nden destek alarak ve gece gündüz çalışarak şirketi bugünlere getirdiler” dedi.

Trendyol’un 2018’de lojistik ve teknolojik altyapı yatırımlarıyla bir pazar yerine dönüştüğünü aktaran Çetin, “Bütün Türkiye’deki ekosistem bu pazar yerinden, bu teknolojik ve lojistik yatırımlarından değerlenebilsin diye. Aynı yıl Türkiye’deki e-ticaret teknosistemini büyütmek için dünyanın en büyük pazar yeri operatörlerinden Ali Baba ile stratejik ortaklığa imza attılar” dedi.

Trendyol’un geçtiğimiz yıl 2 milyar dolar yabancı sermayeyi ülke ekosistemine kazandırdığına değinen Çetin, “Berlin merkezli iki teknoloji firması ilk yatırımlarını Trendyol’a yaptılar. Trendyol, ülkemizi dünyadaki teknoloji liginde süper lige çıkarmış olmanın gururunu da geçen sene yaşadı. Bugün itibarıyla tamamı Türk olan 40 bin çalışanı, yurt-dışında da çalışan 500 arkadaşımızla beraber, üst yönetimi tamamen Türklerden oluşan kadromuzla yolumuza devam ediyoruz. Trendyol gücünü Türkiye’den alıyor. Trendyol demek Türkiye’nin gücü demek“ dedi.

Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen ise yaptığı konuşmada, dünyada giderek önemi ve pazar payı artan e-ticaret alanında ülkemizin lider şirketlerinden olan, bu alanda dünyada ve Avrupa’da kayda değer bir yeri bulunan Trendyol’un Almanya’da faaliyetlerine başlamasının sevindirici bir gelişme olduğunu söyledi. Büyükelçi Şen, ülkemizde tanıdığımız bir markayı Almanya’da da görmenin övünç ve gurur kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.
 

Mahmut Tosun
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir