Dünyanın önde gelen otomotiv orijinal ekipman üreticileri için emisyon ve yakıt tasarrufu çözümleri üreten Delphi Technologies, yakıt tasarrufunu artırmak, emisyonları düşürmek ve sürüş menzilini uzatmak için öngörülü güç ve aktarma organları sistemleri olan ‘akıllı sürüş’ çözümlerini geliştirmeyi sürdürdüğünü açıkladı. Yapılan bilgilendirmede; şirketin akıllı sürüş çözümleri; içten yanmalı, hibrit veya tam elektrikli dahil olmak üzere tüm güç ve aktarma organlarında verimliliği artırıyor. Örneğin gerçek sürüş koşullarında yarı hibrit bir araçta akıllı sürüş çözümlerinin kullanımı, normal sürüş modu ile kıyaslandığında karbondioksit miktarında yüzde 10’un üzerinde azalma sağlıyor.
Akıllı sürüş sistemleri; hız, konum, topoğrafya, trafik ışığı sistemleri ve yol tıkanıklıkları gibi konularda verileri toplarken bu veriler, aracın enerji tasarrufu sağlayacak kararlar almasına yardımcı olmak adına bulut üzerinden araç hızını, enerji kullanım dengesini ve performansını aktif olarak ayarlayan bir güç ve aktarma kontrol cihazına dönüştürülüyor. Bu konuda çalışmalarını sürdüren Delphi Technologies, konum teknolojilerinde devlerden TomTom şirketiyle 2019 yılı başından itibaren işbirliğini başlatarak sistemin bulut tabanlı navigasyon ve haritalama yeteneklerine ilişkin testlerini de birlikte gerçekleştiriyorlar. Böylece yoğun veya tıkalı yollar ile yol çalışması olan bölgelerden kaçınarak enerji verimliliği sağlayan uygun rotaların seçilmesi hedefleniyor.
“Gelişim sürecek”
Konuyla ilgili konuşan Delphi Technologies Elektronik ve Elektrikliye Geçiş Mühendislik Bölümü Başkanı Harry Husted, “Akıllı sürüş sistemimiz, tıpkı hız sabitleme fonksiyonu gibi etkinleştirilip kapatılabiliyor. Bu açıdan bakıldığında sistemimiz, günümüzde çalışanlar da dahil olmak üzere çeşitli düzeylerde sürüş destek ve otonom sistemlerle birlikte kullanılabiliyor” dedi.
Ayrıca; aktif güvenlikli, bağlantılı araç sistemlerinin gelişimi ve daha fazla veri elde edilmesi neticesinde, şirketin akıllı sürüş çözümlerinin uygulanabilirlik alanı da artıyor. Örneğin, şehir içi sürüşlerinde araçtan altyapıya (V2I) veya araçtan araca (V2V) veri iletimiyle trafik sinyali zamanlaması, yaklaşan bir acil durum aracının tespiti veya trafik sistemleriyle yol alt yapısını düzenlenmesi şekilde önlemler alınabilecek. Akıllı sürüş sistemine yönelik ortak geliştirme projelerini farklı OEM şirketleriyle masaya yatıran şirket, üretim için ise 2021-2022 yıllarını öngörüyor.