Unilever’in kuruluşlarından Algida son 10 yılda Türkiye’ye 315 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Şirketten yapılan açıklamaya göre, sadece Çorlu ve Konya tesislerinde 160 milyon dolarlık yatırımı hayata geçirdi. 1990 yılında faaliyete başlayan Algida Çorlu Fabrikası, Trakya Bölgesi’nin sanayileşme süreci içerisindeki ilk ve en büyük yatırımlarından biri durumunda. 132 milyon dolarlık bir yatırım olan Algida Konya Fabrikası ise Konya’da gıda sektörüne yapılan en büyük yatırım olarak bölge ekonomisi açısından büyük rol oynuyor. Analizler, Algida yatırımı sonrasında Konya ekonomisinin hem çekim gücünün hem de istikrarının önceki döneme kıyasla arttığına işaret ediyor.

Unilever Yönetim Kurulu Üyesi, Dondurma Kategorisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Toloy Tanrıdağlı, “Algida olarak 1990 yılından beri, Türkiye’de dünya çapındaki dondurma uzmanlığımızı Türk damak tadıyla harmanlıyor ve 7’den 70’e geniş kitlelerle paylaşıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, dondurma kategorisinde 15 marka ve 100’ü aşkın ürünle her yıl ortalama 16 milyon haneye giriyor ve 49 milyon tüketiciye ulaşıyoruz. Türkiye’de endüstriyel dondurma pazarının sürdürülebilir büyümesini misyon edinen bir şirket olarak, ürettiğimiz katma değer ve oluşturduğumuz etki ile gurur duyuyoruz.

Çalışanlarımız, satış ağımız, distribütörlerimiz, tedarikçilerimiz ve perakendecilerimizle büyük Algida ailesi olarak hem Türkiye ekonomisi için hem de on binlerce paydaşı için önemli bir ekonomik değer sağlıyoruz. Sürdürülebilirliği destekliyoruz. Hammadde tedarikçilerinden satış noktalarına önemli bir değer zincirinin parçasıyız. Türkiye genelinde 135 distribütör ve 129 bin perakendeciyle çalışıyoruz. 1990’dan bu yana 10 binlerce çalışanının becerilerinin gelişimine katkıda bulunduk. Algida değer zinciri kapsamında sadece 2020 yılında 21 bin 754 kişiye istihdam sağladık. Oluşturduğumuz her 1 kişilik istihdam, Türkiye ekonomisi için 22 kişilik istihdamı tetikliyor. Yatırımlarımız ile bölgesel gelişime destek oluyoruz” dedi.

Türkiye GSYH’sine 4,2 milyar TL katkı

Şirketin değer zinciri üzerinden bakıldığında, Türkiye gayri safi yurt içi hasılasına 4,2 milyar TL’lik katkı sağladığını anlatan Toloy Tanrıdağlı, “Bu; Türkiye ekonomisinde oluşturulan her bin TL’lik değerin 1 TL’si, Algida değer zinciri üzerinden ortaya çıkıyor demek. Türkiye’nin 37 milyon dolarlık dondurma ihracatının yüzde 84’ünü gerçekleştirerek, cari açığın azaltılmasına ve ihracatın katma değerinin yükselmesine katkı sunduğumuz için gurur duyuyoruz. Azerbaycan, Dubai, Günay Irak, Gürcistan, Katar, Nahçıvan, Güney Asya ve daha birçok ülkeye ihracat yapıyoruz. Son olarak bu ay itibarıyla Amerika Birleşik Devletleri’ne de ihracat yapmaya başlıyoruz. Ayrıca Algida markamız, kendi dondurma ihracatının yanında, ihracat yapan tedarikçilerinin 3’te 1’inin de yurt dışı pazarlarının çeşitlenmesine ve ihracat yapmalarına olanak sağlıyor. Diğer yandan Algida’nın ihracat hacimlerine olumlu etkisi olduğunu belirten tedarikçilerimiz, 335 milyon dolar tutarındaki toplam ihracata Algida’nın pozitif katkı sağladığını dile getiriyor” dedi.

Şirket açıklamasına göre sürdürülebilir tarımsal hammadde kullanımı konusunda Algida kakao, süt, şeker, kâğıt, karton gibi hammaddelerin yüzde 46’sını sürdürülebilir kaynaklardan tedarik ediyor. Türkiye’de ürettiği ürünlerde kullandığı hammaddelerin yüzde 97’lik bölümünü yerli kaynaklarda işlenmiş hammaddelerden sağlıyor. Tedarikçilerin yüzde 71’i, Algida ile çalışmanın sorumlu ve sürdürülebilir üretim yapmalarına katkı sağladığını belirtiyor. Ek olarak, Magnum kakao çekirdeklerinin yüzde 100’ü sürdürülebilir şekilde Yağmur Ormanları Birliği sertifikalı çiftçilerden temin ediliyor.

“Daha az şeker ve daha düşük kalorili, yine mükemmel bir lezzete sahip seçenekler sunmak üzere çalışıyoruz”

Unilever Sürdürülebilir iş modeli kapsamında Toloy Tanrıdağlı; “2025 itibarıyla Algida dondurma portföyünün yüzde 95’i, porsiyonda en fazla 22 gram şeker ve 250 kcal seviyesini aşmayacak. 2019 yılında global portföyün yüzde 93’ü bu hedefi tutturdu. Türkiye’deki tüketiciler birçok üründe belirli bir tatlılık seviyesini seviyor ve biz de tüketicilerin bu yüksek lezzet beklentilerini sürdürmek için dengeli bir yaklaşım benimsiyoruz. Farklı kalori seviyelerindeki ürünlerden oluşan bir yelpaze sunarak tüketicilere tercih hakkı tanıyoruz. Ürünlerimizdeki şekerin azaltılması konusunda da tüketicilerimizin beğenileri doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Örneğin, daha az şeker ve daha düşük kalorili, ancak yine mükemmel bir lezzete sahip seçenekler sunmak üzere düşük kalorili porsiyon kontrollü dondurmaları piyasaya sürdük” dedi.

Açıklamaya göre Unilever dondurma kategorisinde yüzde 97 oranında geri dönüştürülebilir ambalaj kullanıyor.

Her geçen yıl farklı teknolojilerle özellikle ev tipi dondurma kaplarında kullanılan plastiği azaltıyor. 2020’de Carte’Dor’da folyo çıkarıldı, kilitli kapağa geçildi ve yıllık 43 ton plastik azaltımı sağlandı. Keyif’te yine daha hafif ambalajlara geçerek yüzde 13’lük düşüşle yıllık 190 ton plastik tasarrufu elde edildi. Tüketicilerin dikkatini bu konuya çekmek ve farkındalık oluşturmak için geri dönüştürülebilir logoları, ürünlerin ön yüzüne taşındı.

Unilever Pazarlama Direktörü Özge Özmen Kireççi, “Ekonomik değer üretmeye ve gezegenimizi korumaya odaklandığımız kadar, topluma değer katmak ve olumlu sosyal etki bırakmak için de büyük özen gösteriyoruz. Mutluluğun tüm toplumda yaygınlaşması için aklımız ve kalbimizle çalışıyor, mutluluğu tüm Türkiye’de kalpten kalbe yaymayı hedefliyoruz. Bu hareketle amacımız, toplumun özellikle üç kesimine doğrudan fayda sağlamak. ‘Kalpten Kalbe Mutluluk Sınıfı’ ile ilköğretim öğrencileri ve ailelerine çocukluktan başlayarak, mutluluğun öğrenilebilir bir kavram olduğunu anlatıyoruz. Carte d’Or markamız tarafından hayata geçirilen ‘Kadınlarla Güzelleşen Külahlar ve Kadınlarla Güzelleşen Tatlılar’ projeleriyle kadın emeğinin güçlenmesini destekliyor, onlara ekonomik özgürlüklerini kazanmanın mutluluğunu yaşatıyoruz. Üniversite öğrencileri ve yeni mezun gençlere iş imkanı sağlayan ‘Ben Algida’ projesiyle de kariyerinin ilk adımlarındaki gençlerin mutluluklarına eşlik ediyoruz. Son iki yıldır ise Birleşmiş Milletler Dünya Mutluluk Raporu’nun resmi sponsorluğunu üstleniyor, ulusal mutluluk seviyelerinin yükseltilmesine katkıda bulunuyoruz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir