Türkiye’de, sadece Amasya’da yetiştirildiğinde aromasını kaybetmeyen “misket elması”, dalında olgunlaşmaya başladı. Türkiye iç piyasasında satılması hedeflenen elma üretimi için yeni tip korona virüs salgını riskine rağmen üreticiler, elmalara gözü gibi bakıyor. Aromasının yanı sıra şekli ve çekirdek bölümündeki yıldız şekliyle de dikkati çeken misket elması özenle yetiştiriliyor. Bu yıl aşırı dolu yağışı nedeniyle Amasya’nın bazı bölgelerinde hasara maruz kalan elma bahçelerinden bazıları hiç mahsul veremezken, dolunun etkin olmadığı bazı bahçelerde ağaçlar elmaların ağırlığı ile yerlere kadar uzanıyor.
Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı, elmanın ilde ayrı bir öneme sahip olduğunu ve misket elmasının Amasya’nın simgesi haline geldiğini ifade etti. Başkan Sarı, “Bölgenin havasından, suyundan ve toprağından dolayı Amasya misket elması, diğer elmalardan ayrıdır. Kokusuyla, tadıyla ve görünüşüyle diğer bölgelerde yetişen Amasya misket elmalarından çok farklı bir aromaya sahiptir” dedi.
Amasya misket elması
‘Tarım Şehr-i Amasya Projesi’ kapsamında coğrafi işaret tescili alınan ‘Amasya misket elması’ hasadının bu ay sonu itibariyle başlaması beklenirken, her yıl 35 ton civarında olan elma hasadının, bu yıl hava şartlarının olumsuz etkilemesi nedeniyle düşük tonajda yapılacağı tahmin ediliyor.
‘Amasya misket elması’ elma fidanı Amasya’nın en büyük özelliği bir yıl meyve verirse diğer yıl vermemesidir. Bir yüzü kırmızı, diğer yüzü ise sarı ila yeşilimsi bir renk taşır. İnce kabuklu, hoş kokuludur. Sert ve dayanıklıdır. Uzun süre saklanmaya elverişlidir. Elma fidanı Amasya’nın iki türü vardır. Daha küçük ve tatlı olanına misket elması denir. Daha iri ve aşılı olanına ise kabak elması adı verilir. Amasya elması meyveye geç yatar ve 8 – 10 yaşından önce ürün vermez..
Ferhat Tutak