Cornelia Grubu, yeni tatil dönemi için yapılan hazırlıkları açıkladı. Düzenlenen toplantıda, turizm sektörünün pandemi dönemi ve gelecek hedefleri konuşuldu. Cornelia Diamond Golf Resort Spa Genel Müdürü Zafer Alkaya, “Biz Antalya turizmcileri 2014 yılını her zaman baz almışızdır. çünkü Antalya parlak yıllarını 2014 yılında yaşadı. 2015 yılında, Rusya’da ki ekonomik kriz nedeniyle beklentinin altında bir dönem yaşandı.

2016 yılı yine Rusya ile ilgili yaşanan sıkıntılar nedeniyle sıkıntılı bir yıl oldu. Diğer pazarlar yetmedi. Bizim 3 ana pazarımız vardı; Rusya, Almanya, Hollanda, Belçika gibi Avrupa ülkeleri ve buna son zamanlarda golf pazarıyla birlikte İngiltere eklendi. Önemli ölçüde İngiliz turist almaya başladık. Ve bizden her ne olursa olsun, hiçbir koşulda vazgeçmeyen Ukrayna dördüncü sıraya geldi. Bu pandemi döneminde de Ukrayna’dan hatırı sayılır bir turist aldık. 2017 bizim için tam bir yenilenme dönemi oldu. 2018 toparlanma başladı ve çok güzel rakamlara ulaşmaya başladık” dedi.

Otel olarak Antalya bölgesindeki turizm tesislerinin fiyat artışına gitmediğini dile getiren Alkaya, “Pandemi sonrası, hem yerli misafirlerimizin hem yabancı misafirlerimizin kendilerini güvende hissedecekleri tatil hizmetini sunuyoruz. Şimdi, bunu dünyaya, özellikle Avrupa’ya anlatma zamanı. Bu tedbirler içerisinde biz bir kere güveni önemli tedbirler içine oturttuk. Önemli eksende güven var. İnsanların güvenli bir şekilde tatil yapacaklarına inanacakları bir sistemi kurduk. Grup olarak hem bizim hem de tüm Antalya ve Belek bölgesinin atılmış adımları var. Aldığımız önlemler içerisinde odaların hijyeninden ortak kullanım alanlarına kadar her şeyi kapsayan önemli bir güvenlik ve hijyen sürecini yönetiyoruz” şeklinde konuştu.

“2020’ye rekorlar kıracağımız bir yıl olarak bakıyorduk”

2019 yılının 2014’ü çağrıştıran, yaklaşan çok parlak bir yıl olduğunu söyleyen Alkaya; “Rakamlarımız çok tatmin ediciydi. Dolayısıyla, 2020’ye rekorları alt üst edeceğimiz bir yıl olarak bakıyorduk. Gerçekten 2014’ü de geçeriz. Tarihin rekorlarını kırarız 2020’de diye düşünürken, pandemi yaşandı” şeklinde konuştu.

Antalya için rakamsal bilgiler veren Alkaya, “2018 Ocak ayında 90 bin 835 Turist gelmiş Antalya’ya. 2019’da bu rakam 139 bin 307’ye çıkmış. Yani pandemi yokken, Ocak ayında rakamlar fırlamış ve bize 2020 için çok umut vermişti. 2018 Şubat ayında 101 bin Turist varken Antalya genelinde, Şubat 2019’da bu rakam 152 bine çıkmış. Mart 2018’de 264 bin turist gelmiş, 2019’da her şeye rağmen 279 bine çıkmış. Nisan ayında 2018’de 687 binken 2019’da 954 bine çıkmış.

2020 yılında Ocak ayında bir hareketlenme 250 bin civarında bir turist. Şubat ayında 200 bin civarında bir turist ama daha sonra pandeminin tüm dünyada ki süreci bize de yansıdı. 2020 yılının Nisan ayında tamamen kapanma dönemine girdik” dedi.

“Antalya’ya günde 19-20 bin turist iniyor”

Rus uçuşlarının açılmasıyla Rusya pazarının açıldığını anlatan Alkaya, “Haziran 2021 Rusya uçuşlarının açılmasıyla Rus pazarı hemen kendini gösterdi. Rus uçakları arka arkaya Antalya’ya inmeye başladı. Günde 19-20 bin arası Rus turist Antalya Havalimanına inmeye başladı. Bunlar önemli rakamlar. Tabi, sadece Rus pazarı Antalya ve Belek bölgesi için yeterli olmuyor. Beraberinde, Ukrayna ve İngiltere pazarının da bu yıl aynı iyi performans göstermesi şart. Ruslar Antalya’yı çok özlemişler. Öncelikle, başka bir destinasyona yönelmediler ve ısrarla Türkiye uçuşlarının açılmasını beklediler ve açılır açılmaz Antalya’ya gelmeye başladılar” dedi.

Alkaya, Almanya başta olmak üzere Avrupa pazarı hakkında da bilgi verdi. Alkaya, “Almanya hava ulaşımı baştan beri açıktı ama istediğimiz oranda Alman turist alamadık. Pandemi ile ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor Almanlar ve yüzde yüz sağlık koşullarının oluşmasını bekliyorlar.

Charter’larla Almanya’dan da Antalya’ya bu süre içerisinde geldi Almanlar ama yeterli değildi. Zaten bizi tehlikeli ülke konumundan da çıkardılar. Oradan da turist almaya başladık. Diğer önemli bir Pazar olan İngiltere ile ilgili soru işaretleri sürüyor. Amber listelerine girebilirsek şayet uçuşların başlayacağını düşünüyoruz. Ukrayna, hiç bırakmadı bizi. En zor dönemlerde dahi gelmeye devam ettiler.

Ukrayna pazarında ki problem, daha fiyat odaklı olmaları. Daha lüks otellere yönelimin düşük olması. İngiltere pazarının açılması şart. Özellikle, golf pazarı için İngiltere pazarı önemli. Belek bölgesinde oteller, 55-60 bin oyun noktasına gelmişlerdi. Golf turistini düşünürsek hem kişi başı harcama oranları hem de sayı olarak önemli rakamlar elde ediyorduk” şeklinde konuştu.

“Doğu Avrupa pazarı, Antalya’dan vazgeçmedi”

Antalya ve Belek bölgesinde turizmin hareketlenmeye başladığını söyleyen Alkaya, “Bir diğer sadık pazarımız Doğu Avrupa Pazarımız. Onlar da asla Türkiye’den vazgeçmediler. Sırbistan, Polonya, Romanya, Slovenya, Slovakya, Hırvatistan, buralardan az veya çok turist akışı sürdü ülkemize. Bu anlamda, Doğu Avrupa Pazarı da önemli bir turizm geliri elde etmemize sebep oldu. Bir yükselen değer de Bulgaristan.

Bulgaristan’dan da son haftalarda önemli ölçüde turist almaya başladık. Yine, BDT ülkeleri olarak adlandırdığımız Kazakistan, Türki Cumhuriyetleri gibi ülkeler de önemli bir akış içerisinde. Özellikle, Kazakistan bayağı önemli grupları Antalya’ya yönlendirdiler. Hatırı sayılır Kazak turisti de şu anda Antalya’da ağırlıyoruz. Tabii, hedeflere ulaşmak için tüm pazarlarımızın açılması gerekiyor” dedi.

Antalya’nın dünya turizm pazarı düşünüldüğünde dünyanın iyi hizmetini veren bir Turizm destinasyonu olduğunu söyleyen Alkaya, “Biz çok iyi bir turizm ülkesiyiz. Ürün ve hizmet kalitesinde ulaştığımız nokta ile bunu tescil ettik.

Özellikle de turizmin başkenti Antalya bir taraftan ‘fiyat/hizmet’ performansında son yıllarda adeta rakip tanımazken diğer taraftan daha nitelikli bir turizm yapabilmenin yollarını da aramayı sürdürüyor. O halde bizi gerçekten çok yoran bu talihsiz süreçten olabildiğince tez zamanda kurtulup turizm hareketimizi bir şekilde başlatabilmekten öte bir çaremiz yoktur. Bunun için ise Portekiz örneğinde olduğu üzere yapmamız gereken şeyler bellidir.

Söylediğimiz gibi pasta küçülmüş ama pay alabilme mücadelesi aksine çok büyümüştür. Zaten öteden beri bizim aldığımız pay da gözü olanlara şimdi salgındaki durumumuzu bir fırsata çevirme şansını vermemeliyiz” dedi.

Muhammed Fırat Aksoy
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir