Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, TRT Haber’de gazeteci Fatih Çimen’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
“Cumhurbaşkanımız talimat verdi. Togg’a rahat ulaşımın sağlanabilmesi için bankaların çalışma yapması için”
Bakan Nebati burada yaptığı konuşmasında, Togg’un ülkede daha rahat kullanımını sağlamak için ÖTV’de değişimlere gittiklerini hatırlatarak, “Şimdi Cumhurbaşkanımız talimat verdi. Bu otomobile rahat ulaşımın sağlanabilmesi için bankaların çalışma yapması noktasında. Gelmeden kamu bankalarımızla tekrar bir görüşme gerçekleştirdik. Katılım bankalarımız da bu konuda gerekli teşvikleri verecek şekilde gerekirse kazanmamak üzerine çok daha düşük maliyetlerle kar etmeyecek şekilde bu araçlara ulaşım noktasında gerekli destekleri verecekler. Ayrıca biz bu yapının hangi alanında bir sorun varsa onlarla çok yüksek bir iletişim halindeyiz” diye konuştu.
“KGF’de Türkiye’de ilk defa farklı bir yöntem uygulayacağız: Önümüzdeki süreçte KGF kullanacakların tamamı faturalı bir şekilde işlem yapacak”
Çiftçilere, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin aracılığıyla eylül ayı sonu itibarıyla 190 milyar lirayı aşkın kredi kullandırdıklarını belirten Nebati, “Bunun yüzde 86’sı da yine bakanlığımız tarafından destekleniyor. Faizlerin yüzde 70’ini de biz karşılıyoruz. Bunun da maliyeti 10 milyar liraya kadar gelmiş durumda. Çiftçimizi düşünüyoruz. Tarımla uğraşanlara gerekli destekleri veriyoruz. Esnafımıza veriyoruz. Bir paket daha Kredi Garanti Fonu (KGF) paketimiz var. KGF paketinin üzerinde arkadaşlarımız çalışmalarını devam ettiriyorlar. Burada bugün bir daha önce yapmış olduğumuz hazırlıkların bir çalışmasını ilan etti arkadaşlarımız. Özellikle de konut yapımı noktasında kredilere KGF üzerinden kullanım imkanı sağladık ama önümüzdeki süreçte, hazırlıkları bitmek üzere olan KGF’de Türkiye’de ilk defa farklı bir yöntem uygulayacağız. Bu yöntem şu, fatura karşılığı işlem yapıyoruz artık. Bu artık tamamen yüzde yüz olacak. Son KGF’de bunun tecrübesini edindik. Hem kredi kullanıcıları hem bankalara hem de bizler açısından alt yapısının test edildiği bir süreç oldu. Önümüzdeki süreçte KGF kullanacakların tamamı faturalı bir şekilde işlem yapacak. Yüzde yüz verim için. Bu paranın dövize, altına veya ihtiyacı olmayan kesimlere gitmesini engelleyecek ilk adım bu” dedi.
“Ucuz krediyi mümkün olduğunca farklı yol ve yöntemlerle farklı alanlara kullanma amacı ile hareket edenlerin serzenişlerini görüyoruz”
Nebati, “Ucuz krediyi mümkün olduğunca farklı yol ve yöntemlerle farklı alanlara kullanma amacı ile hareket edenlerin serzenişlerini görüyoruz. Halbuki yatırım yapmak isteyen, işletme sermayesini güçlendirmek isteyenlere biz gerekli her türlü desteği veriyoruz kamu bankaları üzerinden” ifadelerini kullandı.
“Enflasyonun artış hızı düştü, artık aralık ayından itibaren düşüşünü görmüş olacağız”
Dünyada yaşanan tüm sorunların yanı sıra Türkiye’de gerçekleşen kur artışının enflasyonun çok daha hızlı ve şiddetli yaşanmasına sebep olduğunu anımsatan Bakan Nebati, konuşmasına şöyle devam etti:
“Enflasyon şöyle bir şey: Karar verdiğiniz anda sabahleyin hissedeceğiniz bir şey değildir. Bir otomobili kullanırsanız direksiyonu çevirdiğiniz anda araç döner ama bir gemi kullanıyorsanız çevirdiğiniz anda dümen dönmez. Hedefinizi korumanız lazım. Belirli bir süre geçmesi lazım. O süre içerisinde geminizin nasıl yol alacağını hesaplamanız lazım. Ama yetmiyor rüzgarı hesap etmeniz lazım. Yetmiyor dalga boyunu hesap etmeniz lazım. Bu ne demektir? Birçok dışsal etkenin yol çizildiği bir yapıdır enflasyon. Önce enflasyonla mücadelenize bir hedef koyacaksınız. O hedef çerçevesi içerisinde yapısal adımlar atacaksanız. Vergilerin indirimlerinden desteklere kadar. Öte yandan da finansal olarak birtakım tedbirler alarak bunun üzerine gideceksiniz. Biz gerek finansal olarak gerekse makro ekonomik tedbirleri aldık. Bunun etkilerini aralık ayından itibaren, önce baz etkisiyle sonra beklentilerin kırılmasıyla özellikle de kur atağı ile karşı karşıya kaldığımız oynaklığın giderilmesiyle ve dünyada da emtia fiyatlarının sakinleşmesi hatta yönünü aşağı yöne çevirmesiyle enflasyon baskısından gerek dışarıdan gerekse içeriden kurtularak biz önümüzdeki yılın enflasyonun düştüğü ve bunun hissedilir bir şekilde toplum tarafından yaşandığı bir döneme girmiş olacağız.”
“Dövizle ilgili oynaklık en az seviyede dolayısıyla öngörülebilirliğinin en yüksek olduğu bir süreçteyiz”
İlerleyen dönemde perakendecilerden, toptancılardan ve üreticilerden talepte bulunmak istediğini dile getiren Nebati, “Dövizle ilgili oynaklık en az seviyede ve enflasyonla bağlı bir şekilde giden bir yapıda. Dolayısıyla öngörülebilirliğinin en yüksek olduğu bir süreçteyiz. Türkiye’de cari açık ile ilgili herhangi bir problemimiz yok. Bizim bir ihtiyacımız yok. Turizm gelirlerimiz çok çok iyi. Önümüzdeki dönemde ödemeler dengesinde herhangi bir sıkıntımız yok. Dolayısıyla bizim dövizle ilgili öngörülebilir bir şekilde yürüdüğümüzü, aldığımız tedbirlerin enflasyonla mücadelede sonuçlarını yavaş yavaş görmeye başladığımız ki enflasyondaki en önemli şey artış hızının azalmasıdır. Artış hızı azaldı. Bundan sonra da aralık ayından itibaren düşüşünü görmüş olacağız. Buna ilişkin olarak herkesin hesap kitabını yapması ve beklentilerini buna göre oluşturması enflasyon ile mücadele en önemli araçlarımızdan bir tanesidir” değerlendirmesini yaptı.
“Avrupa’da daralma gözüküyor ama Türkiye büyümeye devam ediyor”
Bakan Nebati, Vaşington’da katıldığı toplantılara atıf yaparak şunları söyledi:
“İlk bahar toplantılarında Dünya Bankası, IMF, OECD ülkelerinin olduğu toplantıda savaş yeni başlamış, herkes şiddetli ambargo tedbirleri alınması lazım diye konuşuyor. Orada kayıtlara girsin diye şunu söyledim: Biz yolumuzu büyümeden yöne çizdik. Enflasyonu bir miktar hissedeceğiz ama insanlar işlerini kaybetmeyecek. Biz insan odaklı bakıyoruz bu işe. Dükkanlar, kepenk kapatmayacak ama siz bir şeye karar vermelisiniz. Enflasyon ile mücadele ederseniz resesyona gireceksiniz. Resesyonla karşı karşıya kaldığınız zaman işsizliği nasıl yöneteceksiniz? Yok, büyümeden yana karar alırsanız enflasyon ile mücadeleyi nasıl gerçekleştireceksiniz? Çünkü siz alışılmış, faizleri artıralım mottosuyla devam eden ve toplumun etkilerine bakmadan yürüyorsunuz. Kağıt üzerinde hesap ediyorsunuz. Biz insan odaklıyız. Bizim farkımız var. İnsan odaklı baktığımız için enflasyon bir miktar yükselmiş olsa bile aldığımız tedbirler gerek dar gelirlilere gerek çalışanlara gerek ihtiyacı olanlara gerek emeklilere bu yıl verdik. Geçen yıl 250 milyar bu yılla beraber 400 milyar lirayı aşan bir sübvansiyonda bulunduk. Doğal gazı hissettirmiyoruz. Vatandaşımız yüzde 83 daha ucuza kullanıyor doğal gazı. Elektriği daha az hissettirdik. Bunlara dikkat ederek yol yürüdük ve bol bol da elimizdeki imkanları insanlarımızın rahatlaması yönünde kullandık. Dünyada ilk dönemde şöyle bir baktılar: Biz sert tedbirler alalım. Sonra G-20 toplantılarına katıldık. Bali’de toplantılarda ‘Ne olacak bu dünyanın hali’ diye sorular soruluyordu. Vaşington’daki son toplantılarda kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Çünkü enflasyon çift hanelere doğru gelmiş, faiz artırımları çare olmamış, durgunluk baş göstermiş, bazı ülkeler teknik olarak resesyona girmiş. Böylesine bir durumda kimse ambargoları daha sertleştirelim, daha sert tedbirler alalım demiyor. Çünkü Avrupa ne yapacağını gerçekten bilmiyor. Almış olduğu tedbirlerle iş yürümüyor. Avrupa’da daralma gözüküyor ama Türkiye büyümeye devam ediyor.”
“Aralık ayının ilk 10 gününde Arabistan heyeti iş dünyası ile geliyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Prens Salman’ın ortaya koyduklarını söylediği iradenin iki ülkenin çıkarına olduğunu savunan Nebati, “Bunu iki ülke de görüyor. Bu görüşmelerde de ‘Türkiye’de neler yapabiliriz?’, ‘Türkiye’de hangi tür yatırımlarla iş birlikleri yapabiliriz’ diye konuşuluyor. Türk yatırımcıları özellikle de 16 trilyon riyallik yani 3 trilyon dolarlık 10 yıllık yatırım planlıyorlar Suudi Arabistan’da. Burada da ‘Türk yatırımcılar nasıl bir rol alabilir’ diye tartıştık. Çok çok iyi verimli görüşmelerimiz oldu. Aralık ayının ilk 10 gününde Arabistan heyeti geliyor. Türkiye’de olacaklar. İş dünyası ile gelecekler. Yatırımcıları ile gelecekler. Yatırım bakanlığı ile gelecekler. Ocak ayının sonrasına doğru da biz yatırımcılarımızı ve iş dünyamızı alıp oraya götüreceğiz. Yalnız orada 6-7 bin civarında katılımcı vardı. Bunlar dünyanın üst düzey yatırımcılarıydı. Birçok ülkenin yatırımcıları ile görüşme imkanımız oldu. Türkiye’ye özel ilgi gösteriyorlar. Özellikle Türkiye Ekonomi Modeli’ni ilk dile getirdiğimizde çok sorguluyorlardı. Şimdi ‘Türkiye Ekonomi Modeli galiba kötü’ demekten vazgeçtiler. ‘Evet, Türkiye Ekonomi Modeli başarılı sonuçlar üretiyor’ diyorlar. Bunu dinlemeye geldiler. Yabancıların Türkiye’ye olan ilgilerinin arttığını görmeleri açısından da çok önemli” diye konuştu.
“Kripto para düzenlemesini yaptığımızda bunu yapan nadir ülkelerden biri olacağız”
Kripto para yasası üzerine konuşan Bakan Nebati, şunları kaydetti:
“Kripto paradaki amacımız kriptodan vergi toplamadan ziyade kripto varlıkların dünyada konuşulduğu ve uygulandığı bir tarihte bunlarla ilgili soru işaretlerinin kaldırıldığı bir genel düzenlemenin yapıldığı ve bunun içerisinde tanımlamalar yaparak herkesin aynı kavramdan aynı ifadelerin anlam çıkardığı bir üst yapı oluyor. Bu üst yapı ile ilgili geçen yıldan beri çalışmalar yapılıyordu ama sürekli güncelleniyor. Bizim açımızdan bu iş bitti. Şimdi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın başkanlığında kripto para yasası ile ilgili çok daha kapsamlı son derlemeler yapılıyor. Bu derlemelerden sonra da meclisimiz bunu alıp değerlendirme imkanına kavuşacak. Buradaki amacımız çağı hızlı bir şekilde yakalamak ve öncelik tanımak. Kripto ile ilgili birkaç ülke düzenleme yapıyor. Dolayısıyla da bu düzenlemeyi gerçekleştirdiğimizde bunu yapan nadir ülkelerden biri olacağız.”
Mustafa Cenik