Dünya genelinde sadece İtalya, Yunanistan ve Türkiye’de bulunan ponza, diğer iki ülkede bitme noktasına geldi. Türkiye’de ise Afyonkarahisar, Isparta, Nevşehir, Erciyes ve Bitlis’te bulunan ponzanın rezervinin yüzde 70’lik bölümü Bitlis’te bulunuyor.
Günümüzde “beyaz altın” olarak adlandırılan ponza taşının Türkiye rezervlerinin çoğuna sahip olması, Bitlis’e ayrı bir önem katıyor. Ponza madeni başta savunma, inşaat, tarım, tekstil ve kimya olmak üzere birçok sektörde hammadde olarak kullanılıyor. Türkiye’de ağırlıklı olarak inşaat sektöründe yalıtım malzemesi olarak kullanılan ponza, Bitlis’ten yurdun birçok bölgesine gönderiliyor.
“Bölgenin kaderini değiştirebilir”
Ponza madeni rezerviyle ilgili bilgi veren Tatvan Ticaret ve Sanayi Odası (TATSO) Başkanı Bilal Adabağ, ponza ve perlit madeninin Bitlis ekonomisi için oldukça önemli bir kaynak olduğunu söyledi. Ponza madeninin bölgenin kaderini değiştirebilecek önemli bir maden olduğuna dikkat çeken Adabağ, “Madencilik sektöründe ponza, Bitlis için çok önemli bir kaynak. Özellikle Nemrut Kalderası ile Süphan Dağı’nın burada olması büyük bir önem kazanmakta. Bu alan ve çevresi volkanik tüflerden oluşuyor. Bu, madencilik açısından yöre için büyük bir nimet. Tatvan ve Adilcevaz arasında büyük bir yoğunlukta ponza ve perlit yataklarına sahibiz. Ponza madeninin dünya rezervinin yüzde 15’i Türkiye’de, ülkedeki rezervin yüzde 70’i ise Bitlis’te bulunmaktadır. Bu maden bölgemizin kaderini değiştirebilir” dedi.
Ponza madeninin ülkemizde bulunan yer altı kaynaklarının en önemlilerinden biri olduğunu dile getiren Adabağ, ponzanın dünyada ender görülen bir taş olduğuna vurgu yaparak, “Ponza, yapı ve özellikle yatılım malzemesi olarak kullanılan bir madde. Bu madde başta savunma sanayisi, inşaat sektörü, tarım sektörü, tekstil sektörü ve kimya sektörü olmak üzere birçok sektörde hammadde olarak kullanılabiliyor. Bu madene özellikle volkanik kalıntıların olduğu bölgelerde rastlamak mümkün, ancak neredeyse dünya rezervi tükenmek üzeredir. Türkiye’de ise ağırlıkla bu maddeye rastlamak mümkün. Bitlis dışındaki bölgelerdeki rezervler, genellikle asidik bir malzeme ama yüzde 70’lik rezervi Bitlis sınırında bulunan ponza madeni, bazik yapıya sahip. Buradaki madde, aynı zamanda ham ve homojen. Diğer bölgelerde ise bu madde karışık ve kirli haldedir. Burası hem yapı bakımından çok hafif, malzeme olarak da homojen bir madde. Türkiye’de üretilen ponzanın yaklaşık yüzde 90’ı inşaat sektöründe değerlendirilmektedir. Daha fazla katma değer sağlayan yeni kullanım alanlarında yeterince değerlendirilemediği için maalesef şu an ülke ekonomisine yapması beklenen katkının düşük olduğu söylenebilir. Ponzanın farklı ve yeni kullanım alanlarında değerlendirilmesi durumunda ülkemiz ve ilimizin ekonomisine önemli bir katkı yapacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“TATSO-üniversiteler işbirliği ile ortak proje planlanıyor”
TATSO olarak Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) ve Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ile ortak proje yapmayı planladıklarını kaydeden Bilal Adabağ, “Kentte bulunan yaklaşık 25’e yakın ruhsatlı işletme sadece bims üretimi yapıyor.
Daha öncesinde üniversite ile yaptığımız çalıştayda ponzanın farklı ürünlerde kullanılabileceğini gördük. Bu anlamda Bitlis Eren ve Hacı Bektaş Veli üniversiteleriyle ortak proje yapmayı planlıyoruz. Dünyada stratejik konumda olan ponza madeninden katma değeri yüksek ürünler üretmek istiyoruz. İnşaat sektörü yalıtım malzemesi olarak kullanabiliriz.
Ponza ve bims imalatçılarının bir kooperatif çatısı altında toplanıp Ar-Ge laboratuvarı kurarak farklı ürünler geliştirmek gerekiyor. Şu anda neredeyse kamyonunu 200 liraya satan ocak sahipleri var. Ocak sahipleri bu işten kar etmiyor, ülkemiz kazanmamış oluyor. Ham maddeyi içeride tutarak katma değeri yüksek ürün haline dönüştürüp öyle satmamız gerekiyor. Mineral sıva yaparak satabiliriz. Bir teneke mineral sıvanın fiyatı 300-400 lira iken bir kamyon ponzayı 200 liraya satıyoruz. Ponza çok büyük bir ekonomik potansiyel. Şu anda ekonomiye yıllık 500 milyon lira katkı sağlıyoruz. Bu 1 milyar liraya yükselebilir. 10 yıl önceki fiyatlarla şimdiki fiyatlar aynı. Bu konuda ciddi bir çalışmaya ihtiyaç var” şeklinde konuştu.
Hakan Okay