Ülke genelinde elektrik faturalarına gelen tepkiler sonrasında Düzce Üniversitesi Gölyaka MYO Elektrik ve Enerji Bölüm Başkanı İsmail Gül, vatandaşlara önemli uyarlarda bulunarak elektrik faturalarının düşürülebileceğini açıkladı. Evlerde ki kullanım alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Gül, her gün çamaşır makinesinin kullanılmaması gerektiğini özellikle elektrikli su ısıtıcılarına fazla su koyularak elektrik fiyatlarının arttığını belirtti.

Gül, “Bizler evimizde günde 1 liralık tasarruf ile toplam ülke geneline baktığımızda 70-80 milyon lira gibi bir tasarruf yapabiliyoruz. Bunu nasıl yapmamız gerektiği ile ilgili de bizim alışkanlıklarımız kültürlerimiz değişecek. Evdeki aydınlatmalarda son dönemdeki gelişen teknoloji ile LED aydınlatmalara geçildi. Aydınlatmada yapabildiğimiz her şeyi yapabiliyoruz. Ama bundan sonrası artık alışkanlıklarımızı değiştirmek ile ilgili. Örneğin çamaşır makinesini kullanırken, sanayide çalışan kişiler için demiyorum ama amir, memur gibi hafif işlerde çalışan insanların kıyafetleri aşırı kirlenmiyor. Bunun için kalkıp da 2 saat 2,5 saat çamaşır makinesinin çalışmasına gerek yok. Daha kısa süreli programlar kullanılabilir veya mutfakta bulaşıklarımızı daha düşük sıcaklıklarda yıkayabiliriz. Bu sayede elektrik faturalarımızı düşüreceğinize inanıyorum. Su ısıtıcılarımıza gereğinden fazla suyla doldurup çalıştırıyoruz. İçeceğimiz bir fincan kahve ama bir sürahi su dolduruyoruz. Bunları azaltarak elektrik faturamızı düşürebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

“No-Frost buzdolabına gerek yok”

Evlerde kullanılan beyaz eşyaların tercihlerinin önemli olduğunu dile getiren Bölüm Başkanı Gül, “Beyaz eşyalarımızı seçerken de hatalı seçimler yapıyoruz. Aşırı sıcak olan bir bölgede değiliz. Bu yüzden bizim no-frost buzdolaplarına ihtiyacımız yok. Evlerde no-frost buzdolabı var bir de dipfriz kullanılmış. Bu da haliyle faturaların yükselmesine sebep oluyor. No-Frost buzdolabı yerine Lo-Frost veya statik buzdolaplarını tercih ederek ve özellikle alınan her beyaz eşyanın enerji kimlik belgelerini kontrol etmeleri gerekiyor. Enerji kimlik etiketleri var onları kontrol etmeleri lazım. Buzdolabını günlük hayatımızda hepimiz en az 10-15 sefer açıyoruz. Bu kapağın az biraz açık kalması, tam iyi kapatılmaması veya dengesinin bozuk olması açık kaldığı zaman sarfiyatımız çok üst noktalara çıkıyor. Buzdolabının kapağını güzel kapatabilmeyi veya kişi buzdolabının kapağını açıyor, içerisinden içeceğini alıyor tezgaha geçiyor içeceğini bardağa dolduruyor, bu arada buzdolabının kapağı açık içeceğini koyuyor. İçiyor daha sonra buzdolabından aldığı içeceğini tekrar dolaba koyup kapağı kapatıyor. Bu esnada buzdolabının çalışma süresi artıyor. Buzdolabı da istenilen sıcaklığa tekrar düşmesi için uzun süre çalışması gerekiyor” dedi.

“Sigortaları ayırın”

Evlerde günlük olarak kullanılan buzdolabı ve kombinin dışında kalan diğer bütün eşyaların sigortalarının ayrılması gerektiğini dile getiren ve bunu gerçekleştiren bir öğrencisinin elektrik faturalarında düşme olduğunu belirten Gül, “Bir evde sadece buzdolabı ile kombinin sigortalarını ayırın. Bunlara giden enerji sigortalarını belirleyin işaretleyin Bunlar hariç diğer bütün sigortaları indirin. Bir öğrencimiz bunu yapmış. O dönemde bu dediklerimi uygulamış ve bana ‘Hocam 75 liralık faturam, 42 liraya düştü’ dedi. Sadece evden çıkarken gereksiz olan sigortaları kapatarak bunu yaptı. Çünkü bazı eski tesisatlar da kaçak rölelerimiz yok. Topraklama hatlarında kaçak olduğu zaman bu bizim saatimizden geçiyor. Elektrik tesisatlarının yenilenmesi veya kaçak akım rölelerinin takılması bu konuda çok önemli. Yani elektriğimiz boşa gidiyor” şeklinde konuştu.

“Modem ve televizyonun fişleri çekilmeli”

Evlerde genellikle kullanılan modem ve televizyonların fişlerinin 24 saat takılı olduğunu, bunlarında ciddi elektrik harcadığını belirten İsmail Gül, “Bir çoğumuzun yaptığı alışkanlıklar arasında modem 24 saat sürekli fişte takılı veya televizyonumuz 24 saat fişte takılı kumandalardan kapatıyoruz. Modemler 80 volt gibi saatte tüketim harcıyor. İlk başta biraz basit gibi geliyor. Ama 24 saat takılı olduğu için prizlere en azından uyurken modemleri çekmek veya televizyonların fişlerini çekmek bizlere tasarruf sağlayacaktır. Televizyonların önünde yanan ışık ile ilgili bir örnek vermek istiyorum. Daha önce yapılan bir çalışmada bu ışığın bir yıl boyunca sürekli açık kalması sizin bir günlük evdeki ihtiyacınızı karşılayacak kadar enerji sarfiyatına sebep oluyor. Bu yüzden kullanmadığımız cihazların o küçükte desek bunları önemseyerek kapatsak, yapmakta fayda olduğunu göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

“220 volt yerine 12 ve 4 voltluk prizler olmalı”

Son teknoloji ile evlerde 220 volttan çok 12 volt ve 5 voltluk prizler olması gerektiğini dile getiren gül sözlerini şu şekilde tamamladı: “Evlerimizde artık bir çok kullandığımız cihazlar 12 Volt veya 5 voltluk cihazlar kullanıyoruz. Fakat evimizin tüm sistemlerinde 220 volt kullanıyoruz. Artık bizim 220 volt kullandığımız cihazlar belli. Beyaz eşyalarımız 220 volt olarak kullanıyoruz. Bunların kullanım yerleri de belli. Bunun haricinde yatak odalarımızda giyinme odalarımızda veya çocuk odalarımızda 12 volt veya 5 voltluk prizlerin yapılması taraftarıyım. Özellikle bu evlerin kullanımdaki kültürü değiştirmek lazım. Çünkü her cihaz için bir adaptör alıyoruz, kablo alıyoruz. Belki önümüzdeki süreçte kablosuz enerji aktarımı devreye girecek ama o teknolojiyi mi bekliyoruz? 220 volt bağlantı şebekesi çekerken evimize, haliyle kalın bakır kablolar kullanıyoruz. Ama 12 volt veya 5 voltluk enerji tesisatı çektiğimiz zaman evimize bakırdan bile muazzam bir tasarrufumuz oluyor.”

Enes Bektaş-Ali Yıldız

 

 

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir