TCMB politika faizini 100 puan indirerek yüzde 12’ye çekti. Bir gün önce de ABD Merkez Bankası FED 75 baz puanlık bir faiz artışına gitti. Arkasından da İngiltere Merkez Bankası’nın 50 puanlık artışı geldi. Konuyla alakalı olarak Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi deneyimli Ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu alınan kararlar neticesinde ekonomik gelişmelerin seyrini değerlendirdi. Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, tüm dünyada ekonomik durgunluk ve işsizlik pahasına enflasyonla mücadele eğilimi ortaya çıkarken Türkiye’nin sadece büyüme temposunu sürdürmeye odaklandığını dile getirdi ve bu yaklaşımın piyasalarda fiyatlandığı, faiz indiriminin döviz piyasalarında önemli bir sarsıntı oluşturmadığını söyledi.
“Kurları sıçratması beklenirdi”
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, küresel ekonomideki eğilimlerin tersine böyle bir faiz indiriminin normalde kurları sıçratmasının beklediğini söyledi. Buradan hareketle TCMB politika faizlerinin, parasal aktarım mekanizmasında öncü rolünü yitirdiği, sadece bankalara ucuz likidite pompalamaya hizmet ettiği değerlendirmesini yaptı.
TCMB politika metninde de enflasyonun artışının tamamen dış etkenlere bağlandığına dikkat çeken Prof. Dr Kozanoğlu, bunda jeopolitik gelişmelerin enerji maliyetlerinde oluşturduğu artışların, küresel emtia ve gıda fiyatlarında yükselişin de etkisinin öne çıkarıldığını vurguladı. Prof. Dr Kozanoğlu, “Ekonomik temellerden uzak fiyatlama davranışlarından söz edilerek ekonomi yönetiminin hataları ve TCMB’nin düşük faiz politikasının enflasyona katkısı göz ardı ediliyor. Ekonomide yavaşlama korkusu ön plana çıkarılıyor. Sadece dış talepte yavaşlama ile açıklanıyor. Hâlbuki geniş halk kesimlerinin satın alma güçlerinin düşmesinin talebe olumsuz etkisinin, temmuzdaki ücret zamlarının ivmesini sürdüren enflasyon karşısında erimesinin oluşturduğu yoksullaşmanın göz ardı edilmemesi gerekirdi” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Kozanoğlu’na göre Türkiye’nin, enflasyonun hız kestiği, işsizliğin tek haneli oranlara düştüğü, cari açığın kapanma yoluna girdiği bir ortamda seçime gitmesi olanaksız. Ekonomi yönetiminin bütçe harcamalarını artırmaktan başka bir seçeneğinin görünmediği de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kozanoğlu, bunun da daha yüksek enflasyon anlamına geldiğini söyledi.