Şu aralar Afrika’da ortaya çıkan ve dünyada hızlı yayılım gösteren Nu varyantıyla tekrar kısıtlamalar dünya gündemini meşgul ediyor. Yeni kısıtlamalarla 1.5 yıldır devam eden ve dünya ekonomisinde ciddi tahribat oluşturan koronavirüse karşı ülkeler mali politikalarla, merkez bankaları ise para politikaları ile zararı minimuma indirmeye çalışıyorlar.
GCM Yatırım Araştırma Müdürü Yardımcısı Kudret Ayyıldır, FED Kararı öncesinde “Dünyanın en önemli oyuncuları olan ABD Merkez Bankası’nın (FED) 8,5 trilyon dolar, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ise 8,5 trilyon euro bilanço ile verdiği teşviklere dikkat çektiğini belirterek; ekonomilerin ısınması sonucunda yılın son dönemlerinde yüksek enflasyonla gündemin meşgul olduğunu ifade etti.
“FED’in önceliği enflasyonla mücadele”
Ayyıldır, “Almanya ve ABD gibi lokomotif ülkelerin son 30 yılın en yüksek enflasyon rakamlarını açıklaması sonrasında gözler merkez bankalarından gelecek yönlendirmeye çevrildi. Şimdiye kadar ECB tarafından artan vaka sayıları ve enflasyon geçici teması dışında yeni bir mesaj gelmedi. FED ise direksiyonun başına geçti ve piyasalara mesaj vermeye başladı. İlk mesaj 3 Kasım 2021 tarihindeki FED toplantısında geldi. Bu toplantıda aylık 120 milyar dolar olan varlık alım programını 15 milyar dolar azaltarak 8 aylık bir dönemde programı sona erdireceği şeklindeydi. Varlık alım programını azaltma kararı hiç şüphesiz ki 2022 yılında gerçekleştirilecek olası faiz artırım öncesindeki son adımdı, piyasalar, FOMC üyelerinin geçmiş yönlendirmeleri neticesinde toplantıdan çıkan karara ilişkin sürpriz bir fiyatlama davranış biçimine girmedi. Bilinen mesajlar doğrultusunda hareket eden piyasalar, son 30 yılın en yüksek enflasyon rakamı (yüzde 6,2) sonrasında hareketlerini hızlandırdı. Gelen rakam FED’in mevcut kararını sorgular niteliğindeydi. Çünkü enflasyondaki hızlı ilerleyiş geçici algısını bozuyor ve 15 milyar dolarlık azaltım kararında daha agresif bir tona bürünmesine yönelik beklentileri kuvvetlendiriyordu. Bu tutum, piyasalarda faiz artışı tahminlerinin Temmuz 2022’den Haziran 2022’ye değişmesini sağladı” dedi. FED Başkanı Powell’ın 30 yılın en yüksek enflasyon rakamı sonrasında FED’in enflasyon ile mücadeleyi öncelik haline getireceği mesajına dikkati çeken Ayyıldır, “Yılın son toplantısını 14 – 15 Aralık tarihlerinde gerçekleştirecek olan banka; bu toplantısında varlık alım programını daha fazla azaltma kararı alarak faiz artışı beklentisini daha erkene çekmek isteyebilir. Bu karar öncesinde ise piyasaların radarında 3 Aralık tarım dışı istihdam ve 10 Aralık enflasyon verisi olabilir” dedi.
FED kararlarında korona etkisi
Enflasyondaki yükseliş eğilimi geçici mi kalıcı mı, tam istihdam piyasasına yaklaşıyor muyuz yoksa uzaklaşıyor muyuz sorularının cevabı için iki gösterge sonucunun referans niteliği taşıdığını söyleyen Ayyıldır şunları söyledi:
“Ekonomik göstergeler dünyada kaosa sebep olan korona virüs gölgesinde bir süre kalabilir mi sorusu bu aşamada gündemi meşgul edebilir. FED, enflasyon ve istihdam piyasasına ilişkin veri sonuçlarını incelerken bir yandan da artan vakalar sebebiyle ülkelerin tam kapanma konusunda atacağı aksiyonları takip edebilir. Dünya Sağlık Örgütü Avrupa genelinde önlemler sıkılaştırılmazsa, bahar aylarına kadar 500 bin kişinin ölebileceğini belirterek durumun ne kadar önemli olduğunun altını çizdi. Avrupa’da yaşanılan bu durumun dünyanın geneline yayılması FED’in mevcut kararlarında daha agresif bir tona geçmesi için en büyük engel teşkil ediyor. Aralık toplantısına kadar ülkelerin geneline ilişkin vaka sayısı değişimleri, ek olarak da ABD’nin bu süreçteki aşılanma oranları FED’in radarında olabilir. Dünya genelinde günlük aşılama miktarı 34 milyon dozun üzerinde olmasına karşın küresel bağışıklık hedefine kısa vadede ulaşmanın mümkün olmayacağı tahmin ediliyor. Bu senaryodan yola çıkarak normale dönüş için ABD nüfusunun yüzde 70 ila 85’inin aşılanmasının gerekliliği uzmanlar tarafından aktarılıyor. Güncel olarak ABD’de ikinci dozu alanların oranının yüzde 59, üçüncü dozu alanların oranı ise yüzde 11 olarak kaydedilmiş. ABD’nin mevcut aşılanma hızı ile devam etmesi durumunda nüfusun yüzde 75’inin aşılanması için 4 aylık bir sürenin daha geçmesi gerektiği tahminleri yapılıyor. Bir yandan yüksek enflasyon sebebiyle daha agresif kararlar alması için FED’e baskı yapan piyasalar, diğer yandan da yeterli aşılama olmaması sebebiyle agresif görünüme gidilmemesi gerektiğini izah eden tıbbi koşullar Aralık ayı FED toplantısı banka için oldukça zorlayıcı geçecek.”