Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın detaylarını açıkladığı, Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi olarak nitelendirilen “İlk Evim İlk İş Yerim” projesine yoğun ilgi devam ediyor. Projenin ilk etabında 2 yıl içerisinde 250 bin konut ile altyapısı hazır 100 bin arsanın ve 10 bin iş yerinin teslim edilmesinin hedeflenirken, 2+1 konutta taksitlerin 2 bin 280 liradan, 3+1’lerin ise 3 bin 187 liradan başlayacağı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından belirtildi. 2023-2028 dönemindeki hedefin ise 500 bin sosyal konut, 250 bin konut amaçlı arsa ve 50 bin iş yerini vatandaşlarla buluşturmak olduğu bilinen projenin temeli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla ekim ayında atılacak.
Piyasadaki yeni konut kıtlığının azaltılmasına ciddi katkı verecek
“İlk Evim İlk İş Yerim” projesini değerlendiren Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş, projenin dar gelirliler için önem arz ettiğini belirterek, “Esasında sosyal konut projesi evsizler, ilk defa ev sahibi olacaklar ve iş yeri sahibi olacaklar için, hatta kendi evini kendisi yapacaklar için iyi bir fırsat olarak değerlendirilebilir” dedi.
Projenin piyasadaki yeni konut kıtlığının azaltılmasına ciddi bir katkı sağlayabileceğine değinen Prof. Dr. Tanrıvermiş, “2023-2028 5 yıl 500 bin, demek oluyor ki her yıl 100 bin yeni konut piyasaya girecek. Kabaca yıllık Türkiye’de yeni üretilen konut sayısının 550-600 bin olduğunu düşünürsek eğer bunun yılda üretilecek piyasaya sosyal konut projesiyle yüzde 18 ilave bir konut gelecek demektir. Bu yönüyle bakarsak piyasadaki yeni konut kıtlığının azaltılmasına ciddi katkı verecek. Bu yönüyle bakarsak sosyal konut projesinin belki de en önemli tarafı Türkiye’deki konut kıtlığı, barınma krizi beklentisi içerisinde olanlar, beklentinin azaltılması, olumsuz beklentinin olumluya dönmesi için de çok önemli bir avantaj olacağı kanaatindeyim” diye konuştu.
“Yılda 100 bin konutun piyasaya sürülmesi fiyatlardaki artışın frenlenmesine imkan verir”
Projeye vatandaşların çok yüksek talep göstermesini beklediğini ifade eden Tanrıvermiş, özellikle büyükşehirlerdeki talebin fazla olacağını dile getirdi. Yılda 100 bin konutun tamamlanması halinde yeni konutların satış payının eski seviyesine gelebileceğine vurgu yapan Tanrıvermiş, “Bir defa burada devletin yılda 100 bin yeni konutu piyasaya süreceğini ilan etmiş olması satış fiyatlarındaki artışın frenlenmesine imkan verir. Kira paralarındaki artışın frenlenmesine imkan verir. Bu sadece projeden yararlanacaklar için değil, Türkiye’deki bütün konut pazarının düzenlenmesine ciddi bir devlet müdahalesi olarak görülmeli” dedi.
Tanrıvermiş, taksitlerdeki artışın memur maaşındaki artıştan az olması gerektiğini söyledi
Toplam konut sahipliğinin artırılması gerektiğini, hanelerin henüz daha yüzde 57’sinin konut sahibi olduğunu ifade eden Tanrıvermiş, sosyal konut projesinde taksitlendirme konusuyla ilgili şunları aktardı:
“Bu projenin detaylarını görmediğimiz için ödenecek olan taksitlerdeki artış memur maaşındaki artış veya memur maaşındaki artışın en fazla yüzde 15-20-25’ine kadar bir artış olması lazım. Yoksa konut taksitinin ödenebilirliği azalabilir. Mümkün olduğunca kent merkezine yakın olan yerlerde arsa tedarik etmek ve kentin merkezindeki çöküntü alanlarını ayağa kaldırmak lazım. Kentin daha uzak noktalarındaki konut projelerine daha hızlı ve daha çabuk başarı elde edilebilir, daha kısa sürede inşaat tamamlanabilir ama unutmamak lazım. Ulaşım maliyetleri Türkiye’de çok yüksek. Özel araç sahipliğiyle ulaşım ön plana çıkıyor. Mümkün olduğunca sosyal konutları şehrin merkezine, iş yerlerine yakın, istihdam imkanlarına yakın olan lokasyonlarda toplamak fayda var.”
“Bu proje piyasadaki spekülatif davranışları azaltacak”
Türkiye’de inşaat maliyetlerinin ve yeni konut fiyatlarının 2018-2022 dönemi içerisinde yükseldiğini belirten Tanrıvermiş, sosyal konut projesinin konut fiyatlarında gerileme oluşturabileceğini vurgulayarak, “Maliyet yükselirse otomatik olarak konut fiyatları yükselecek. İkinci el pazarı şu anda çok dinamik. İkinci el pazarındaki yüksek fiyatlar da birinci elden etkileniyor. Sosyal konut projesiyle en büyük beklentim şudur; bu proje piyasadaki spekülatif davranışları azaltacak. Bu şu demek, kısa süre içerisinde yüksek fiyat artışlarıyla alım satım yapacak veya kiralama yapacakların beklentilerini bir miktar törpüleyecek. Kira parasında ve fiyatlarda bu yönde bir gerileme bekliyorum” ifadelerini kullandı.
“Fiyatların ve kira paralarının aşağı doğru gitmesini, artışın azalış eğilimine girmesini bekliyorum”
Prof. Dr. Tanrıvermiş, şöyle devam etti:
“Önümüzde üniversiteler açılacak. Büyük kentlerde kontenjanlar doldu. Yeni öğrenciler gelecek, yurt kapasitelerinde çok ciddi bir artış olmadı. Dolayısıyla bunlar kiralama yapacaklar. Bunlardan gelen ilave bir talep olacak. Ankara, İstanbul, İzmir gibi kentlerde kira parasında bir miktar daha artış olacak. ama benim önümüzdeki Ocak 2023’ten itibaren fiyatların biraz daha normale ineceğini çünkü o zamana kadar da sosyal konut projesinde hak sahipleri belli olacak, projeler ortaya çıkacak. Yavaş yavaş inşaat sürecine girilmiş olacak. Fiyatların ve kira paralarının aşağı doğru gitmesini, artışın azalış eğilimine girmesini bekliyorum. Önümüzde 1-2 ay daha fiyatlarda hafif yukarı yönlü hareketi göreceğiz.”
Projenin ‘İlk İş Yerim’ kısmının istihdam konusunda önemli bir etki oluşturabileceğinin altını çizen Tanrıvermiş, “Altyapılı arsa veriyor devlet, bunun üzerine proje geliştirilecek. Bu demek oluyor ki proje gelişip, ruhsat alınıp inşaata başlanacak. Burada çok büyük bir beklenti içinde olmamak lazım. Çünkü bunlar müstakil konut üretilebilecek arsalar. Bunun belirli gelir seviyesi üzerindeki kişiler alabilir. Ama ben burada ‘İlk İş Yerim’ ve gençlere kontenjan ayrılmasını çok beğendim. İşsiz olan, iş arayan, iş kurmak isteyenler için önemli bir ivme oluşturabilir” diye konuştu. Öte yandan “İlk Evim İlk İş Yerim” sosyal konut projesine ilk 2 günde 1 milyon 700 bin başvuru yapıldı. Vatandaşların projeye olan ilgisi yoğun şekilde devam ediyor.
Huzeyfe Tarık Yaman – Gürkan Sayın