Üretim sürecinin başlarında don ve dolu gibi hava koşullarından olumsuz yönde etkilenen sofralık domateste hasat başladı. Pandemi döneminde artan girdi fiyatlarından da etkilenen domates, bu sezon üreticinin belini büktü. Tarlada bir liraya satılan sofralık domates, markete geldiğinde fahiş oranda artarak vatandaşa 4-5 liraya kadar satılıyor. Fiyatlar karşısında bir yıllık emeği adeta tarlaya gömülen birçok üretici, masraflarını karşılamayan satış fiyatlarına tepki gösteriyor.
“Domates azalmasına rağmen fiyat düşük”
Konuyla ilgili konuşan Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, domates üretiminde bu yıl zorlandıklarını söyledi. Buluşan; “2020 yılında domates sezonumuz başlamış durumda. Bizim için açık havada üretim yaptığımızda hava şartları çok önemli. Kaldı ki önce bir aşırı sıcak, sonra don ve en son olarak dolu ile bu domatesi yetiştirdik. Hem doluyu hem afeti yaşamış bulunduk. Bu nedenle şu ana kadar çekilen çile, bakımı hakikatten çok zordu. Çünkü önce strese girdik. Daha sonra dolu ile çok büyük bir darbe aldı ve tekrar aynı fideden çıkmaya başladı. Tabii bu her bölge için geçerli değil. Bazı bölgelerde domates hiç kalmadı. Bu sene bölgemizde çok çok azalmasına rağmen domatesteki fiyatlarımız düşük” diye konuştu.
“Tarlada 1 lira markette 4 lira”
Tarla, pazar ve market fiyatlarına değinen buluşan; “Şu anda her zaman olduğu gibi domates tarlada 1 lira, pazarda 2 lira-2 buçuk lira. Markette ise 4 lira. Halen daha aynı sistemle gidiyoruz. Üreticinin hakkını korumuyoruz. Tüketicimize de pahalı yedirmeye devam ediyoruz. Kasada 18-20 kilo civarında oluyor maliyeti ise 20-25 lira civarında. Bu şu an doğrudan sofraya gidecek hali. Ama pazardan marketten almış olduğunuz domateslerde şurada görünen kalite yok” dedi.
“Emeğimizin karşılığını tam olarak alamıyoruz”
Domates üretimi yapan Ömer Kızılay ise, “Çeşitli sıkıntılar yaşadık sezon başından buyana. Dolu yağışı oldu, don oldu. Gübreye ve ilaca yapılan zamlar da bizi olumsuz yönde etkiledi. Domatesin tarladan bize masrafı 1.20 kuruş. Şu an domatesin kilosu 80 kuruştan satılıyor. Herkes aracı kazanıyor diyor ama aracı da kazanmıyor. Buradan tırın İstanbul’a gitmesi 10 bin lira masraf. Birazcık ilaçta, gübrede indirim olursa bizim avantajlarımız olur. Emeğimizin karşılığını tam olarak alamıyoruz. Her gün neredeyse 5 bin lira zarar ediyoruz” şeklinde konuştu.
Çağatay Gür – Burak Tekin