TCMB Başkanı Kavcıoğlu, Ankara’da düzenlenen ‘Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Toplantısı’na katıldı.
“Türkiye, belirgin reel faiz veren nadir ülkelerin başında gelmektedir”
Türkiye’nin salgını kontrol altına almakta başarılı olan ekonomiler arasında yer aldığını söyleyen Kavcıoğlu, Geldiğimiz noktada temel bazı makro ekonomik değişkenleri göz önüne alındığında ülkelerin ekonomi ve toplum sağlığına dair politikalarını daha iyi şekilde değerlendirebileceğimizi düşünüyorum. Gelişmekte olan ekonomilerle karşılaştırdığımızda Türkiye ekonomisinde enflasyon, rezervler ve risk primi konusunda iyileşme olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan Türkiye emsal ülkelere göre daha erken ve güçlü gerçekleştirdiği parasal sıkılaştırmanın sonucu 2021 yılı başından bu yana belirgin reel faiz veren nadir ülkelerin başında gelmektedir” dedi.
“Türkiye’nin durumuna baktığımızda kamu ve hane halkı borçluluğunda görece iyi bir noktada olduğumuzu ifade edebilirim”
Enflasyon ve rezerv birikimi konusunda yapılan çalışmaların aşama kaydettiğini söyleyen Başkan Kavcıoğlu, “Ayrıca borç istatistiklerinin değerlendirilmesine ilişkin son çalışmalarımızın etkileriyle Mayıs 2021 itibarıyla kısa vadeli dış borç 25.7 milyar dolar azalarak 144.9 milyar dolardan 119.2 milyar dolara düşmüştür. Bu durum dış borç göstergelerimizde de olumlu yansıyacaktır” diye konuştu.
Türkiye’nin borçluluk anlamında gelişmiş ülkelerden olumlu şekilde ayrıştığını söyleyen Başkan Kavcıoğlu, “Gelişmekte olan ülkelere kıyasla Türkiye’nin durumuna baktığımızda ise kamu ve hane halkı borçluluğunda görece iyi bir noktada olduğumuzu ifade edebilirim. Reel sektörde ise daha yüksek oranları görüyoruz. Şirketlerimizin mali durumlarına ilişkin çalışmalar bu oranı daha iyi anlamak için önem arz ediyor. Şunu da belirtmeliyim ki reel sektörün borçlu olması salt olumsuz bir durum değildir. Kaldı ki reel kesimin borç çevirme oranı oldukça yüksektir. Türkiye gibi genç nüfuslu yüksek büyüme potansiyeline sahip ancak yeterli tasarrufa sahip olmayan ülkelerde üretim, ihracat ve yatırımın finansmanı için borçlanma normal bir durumdur” açıklamasında bulundu.
“Son çeyrekte enflasyonun düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz”
Başkan Kavcıoğlu, Ağustos ayı enflasyon rakamlarının yüzde 19.25 olarak gerçekleştiğinin altını çizerek şunları söyledi:
“Bu dönemde çekirdek enflasyon göstergelerinden olan ve TÜFE’den işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün dışlanarak elde edilen B endeksinin yıllık enflasyonu 0.05 puan düşüşle yüzde 18.46’ya, b endeksinden işlenmiş gıda ürünlerinin de dışlandığı c endeksinin yıllık enflasyonu ise 0.46 puan düşüşle yüzde 16.76’ya geriledi. Ağustos ayında yıllık enflasyon grubunda belirgin şekilde artarken hizmet grubunda sınırlı bir miktar yükseldi. Diğer ana gruplarında ise geriledi. Kısa vadede enflasyon görünümünde geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte enflasyonun düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz. Gıda dışı enflasyonun yılın geri kalanında da manşet enflasyonunun altında kalmaya devam etmesini bekliyoruz.”
Son dönemde belirli ürünlerdeki fiyat artışlarının tarihsel ortalamaların oldukça üzerine çıktığını kaydeden Başkan Kavcıoğlu, “Enflasyona en çok katkı yapan ürünlere baktığımızda Ağustos ayındaki yıllık fiyat artışlarının son 10 yıldaki ortalama fiyat artışlarının 3,4 katını aşabildiğini görüyoruz. Bu durumun bir sebebi biraz önce de dediğim gibi salgına bağlı olarak emtia fiyatlarındaki artışlar ve arz kısıtları gibi gelişmeler olsa da bu unsurlar tek başlarına bazı ürünlerdeki fiyat artışlarını açıklamakta yeterli olamayabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası rezervleri hakkında da bilgi veren Başkan Kavcıoğlu, “Baktığımızda rezervlerdeki iyileşmeler ön görülerimizle uyumlu seyretmektedir. Rezervlerimiz 85-90 milyar dolar seviyelerinden yaklaşık 30 milyar dolar artarak 115-120 milyar dolar seviyelerine ulaşmıştır” şeklinde konuştu.
Düzenlenen toplantıya, Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Jürgen Schulz de katıldı.
Hidayet Türkyılmaz – Sadettin Aliusta