Dünyanın önemli kolaboratif robot üreticisi Universal Robots’un Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, otomasyon ve robot teknolojisindeki gelişmelerin yanı sıra Universal Robots’un gelecek ve yatırım planlarını paylaştı. Gök, Universal Robots’un kısa süre önce Danimarka robot endüstrisinin önemli firması Mobile Industrial Robots ile işbirliği adımları attığını da sözlerine ekleyerek, “Dünyada robot teknolojilerine artan talebi karşılamak için dünyanın dört bir yanında yatırımlarımıza devam ediyoruz.” dedi.
Gıdadan tarıma, otomotivden sağlığa
Ürettikleri robot teknolojilerinin dünyanın 50’den fazla ülkesinde kullanıldığını sözlerine ekleyen Gök, “Ticari olarak kullanılabilir kolaboratif robotları sunan ilk şirketiz ve ürettiğimiz 44 binden fazla cobotumuz ile bugün, gıdadan tarıma, otomotivden sağlığa ve makineye kadar birçok sektöre yenilikçi çözümler sunuyoruz. Dünya genelinde tüm sektörlere yönelik çözüm sunmak için 700’den fazla distribütör ve sistem entegratörleriyle güçlü bir dağıtım ağıyla hizmet veriyoruz.” dedi.
“Pazar 12 milyar dolara ulaşacak”
ABI Research’e göre, cobot pazarının 2030 yılında 12 milyar dolara ulaşacağına değinen Gök, şöyle devam etti, “Sektörümüzde son derece hızla gelişen bir teknoloji ve rekabet var. Dünyada giderek büyüyen cobot pazarından liderliğini açık ara sürdüren Universal Robots, otomasyonu herkes için erişebilir hale getirebilmek için Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarına devam ediyor. Universal Robots olarak 65’ten fazla patentimiz bulunuyor. Bu doğrultuda ‘robotik teknolojisinin Nobel’i olarak kabul edilen ‘Engelberger Ödülü’nü 2018 yılında aldık. Ar-Ge ve inovasyon bizim için sürdürülebilir iş modelimizin tanımı oluyor.”
“2019 yılında 248 milyon dolar ciro elde ettik”
Gök, “Tüm bu yatırımlarımızla son yıllarda küresel düzeyde yakaladığımız küresel büyüme ivmemizi 2019’da da sürdürdük ve bir önceki yıla göre yüzde 6 büyüme sağlayarak 248 milyon dolar ciroya ulaştık. Dünyada yüzde 60’lık bir pazar payına sahibiz. Kısa süre önce Mobile Industrial Robots ile hayata geçirdiğimiz iş birliğimiz ile ABD’li ana şirket Teradyne Inc’in finansal desteğiyle dünyanın en büyük cobot geliştirme ve üretim merkezini kurmak üzere adım attık. Bu yatırımla birlikte 32 bin metrekaresi açık olmak üzere toplamda 50 bin metrekarelik bir alanda faaliyet gösterecek cobot merkezini ortak kullanarak yeni ürün geliştirme ve üretmeye odaklanacağız. Tüm bu gelişmelerle doğru orantılı olarak 2020 yılında da aynı ivmeyle büyümeye devam edeceğimizi öngörüyoruz.” açıklamalarında bulundu.
“Robot teknolojilerinin hayat kurtarıcı faydaları bulunuyor”
Endüstri 4.0, endüstri 5.0, dijital dönüşüm, yapay zekâ ve robotik otomasyon alanında yaşanan gelişmelerin, robotların iş hayatında insanların yerini alıp alamayacağı tartışmalarını da beraberinde getirdiğine değinen Gök, “Cobotlar, insanlarlarla birlikte bir bütün olarak çalışıyor. İnsanların hayati tehlike ve mesleki risklerinin olduğu alanlarda robot teknolojilerinin hayat kurtarıcı faydaları bulunuyor. Universal Robots’un insanlarla beraber veya uzaktan kontrol edilebilir bir şekilde çalışan cobot’ları şimdiden geleceğin iş modelini sunuyor. Cobot’lar insanları işinden etmiyor, tam tersine çalışanların üretimin tam merkezinde yer almasını sağlıyor. Zorlu, riskli ve rutin işleri cobot’lar yaparken insanlar da daha kreatif süreçlerle ilgilenmeye fırsat buluyor.” dedi.
Gök, “Son günlerde tüm dünyayla birlikte yaşadığımız salgında, robot teknolojilerimiz sağlık sektörüne insan hayatı riskini ortadan kaldırarak kesintisiz hizmet veriyor. Bu süreçte de robotların insanların işlerini elinden alan değil, insanlarla iş birliği içerisinde çalışan bir teknoloji olduğunu ortaya koyuyor. Çalışanların ve toplum sağlığını göz önüne alarak çalışıyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Bir yanıt yazın