İstanbul Avrupa’nın Silikon Vadisi

İstanbul Avrupa’nın Silikon Vadisi

‘Türkiye nasıl Avrupa teknolojisinin yıldızı oldu’ başlıklı gazetenin haberinde Getir gibi start-up’ların başarısının Türkiye’de dönüm noktası olduğu belirtildi. Haberde görüşlerine yer verilen Getir’in kurucu ortağı Nazım Salur, 3 yıl önce hiçbir yatırımcının Türk start-up’larına yatırıma sıcak bakmadığını belirterek, İstanbul’un teknoloji alanında potansiyelinin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Finansal Times gazetesinde yer alan haberde online perakendede bu yılın en sıcak fikrinin Silikon Vadisi’nden değil İstanbul’dan olduğu belirtildi. ‘Türkiye nasıl Avrupa teknolojisinin yıldızı oldu’ başlığıyla yayınlanan gazetenin haberinde teknoloji yatırımcıları, ABD’de yatırımcıların online market teslimatına yönelik start-up’lara milyarlarca dolar yatırırken, 10 dakikada teslimatla bu sektörün önde gelen şirketlerinden Getir’in değerinin şu anda 7.5 milyar dolara ulaştığına dikkat çekildi. Gazete haberinde Getir’in kurucu ortağı Nazım Salur’un da görüşlerine yer verildi. Salur’a göre, 2018’de hiçbir risk sermayedarı bir Türk start-up’ından gelen çağrılara cevap vermezdi. Bu yüzden şirketin denizaşırı ülkelere açılmasının 3 yıl ertelenmesine neden olduğu belirtilen haberde Salur’un “Doğru finansman orada değildi. (Yeni pazarlara) Güçlü olarak girmek ve kazanmak istedim. Bunun için de hem insan hem para kaynağına ihtiyaç var” sözlerine yer verildi.

Salur’un, İstanbul’un ‘gerçek bir uluslararası şehir’ olduğu göz önüne alındığında teknoloji alanında daha fazla başarı elde edememesine şaşırdığını ve bazılarının da “kendilerini Big Tech’e çok erken satmaktan” dolayı suçladığını söylediği belirtilen haberde, Salur’un “Büyük şirketler asıl 10 yıldan sonra kurulur. İlk 10 yıl sizin ilkokul eğitiminizdir. 20 yıllık bir zaman dilimini göz önünde bulundurmanız gerekir” ifadeleri yer aldı.

Haberde şirketin kaderindeki geçen yılki ani değişimin, Türkiye’nin teknoloji endüstrisindeki büyük değişimin de bir parçası olduğuna dikkat çekildi. FT’nin haberinde şu ifadeler yer aldı: “Geçen yazdan bu yana, e-ticaret platformları ile oyun geliştirici şirketlerin de içinde olduğu Türk teknoloji şirketleri, değerlerinin, start-up başarısı için küresel bir kilometre taşı olarak görülen milyar doları aştığını gördü. Geçen ay Nasdaq’ta gerçekleştirilen ilk halka arzın ardından şu anda değeri 4,4 milyar dolar olan Hepsiburada’nın kurucusu Hanzade Doğan, “Türkiye e-ticaret pazarı bir dönüm noktasında” diyor. ”Türkiye’deki e-ticaret yayılımının üç yıl önce yüzde 3,5’ten bugün yüzde 10’a yükseldiği tahmin edildiği belirtilen habere göre, bunun arkasındaki nedenlerden biri olarak da pandeminin etkisiyle küresel çapta çevrimiçi perakendenin aşırı büyümesi gösteriliyor. Haberde, Trendyol’un bu hafta SoftBank ile birlikte 1,5 milyar dolarlık fonlama turunu yöneten General Atlantic’in Genel Müdürü Melis Kahya Akar’ın, “Covid kademe atlattı. Türk şirketlerinin daha küresel düşünmeye başlaması için artık tüm parçalar yerine oturdu” ifadeleri yer aldı. Bu başarı uzun yıllara dayanan çalışmanın ürünü. Ancak yatırımın heyecanı, İstanbul’u Londra, Paris ve Berlin gibi diğer Avrupa teknoloji kümelerinin yanına koyarken, bu yeni keşfedilen başarı uzun yıllara dayanan bir çalışmanın ürünü olduğu belirtilen haberde, Orta ve Doğu Avrupa’ya özel bir fonu olan Earlybird’ün teknoloji yatırımcısı Hendrik Brandis’in “Bu hareketlenme 10 yıl önce, ortaya bir şeylerin çıkacağı belli olduğu zaman başladı” sözlerine yer verildi.

Haberde, şu anda 16,5 milyar dolar değer biçilen ve çoğunluk hissesi Alibaba’ya ait olan Trendyol’un, gıda dağıtım sektörüne doğru genişlemeden ve dijital bir cüzdan çıkarmadan önce faaliyetlerine 2010 yılında çevrimiçi bir moda perakendecisi olarak başladığı anlatıldı. Doğan’ın, kimi zaman Türkiye’nin Amazon’a cevabı olarak görülen Hepsiburada’nın 2000 yılında kurulduğunu ve büyük ölçüde kendi kendini finanse ettiğini söylediği belirtildi. Sonuç olarak, yerli şirketlerin geliştiği ve sonunda uluslararası ilgiyi çekecek kadar büyüdükleri belirtilen haberde, Doğan’ın “Piyasayı olağan şüphelilerin eline bırakmadık” sözlerine yer verildi. Habere göre, Türkiye’de günümüzdeki teknoloji yöneticilerinin çoğu ilk deneyimlerini iki şirketten birinde yaşadı: “2011’de Türkiye’de kurulan ve bir yıl sonra aniden piyasadan çekilen Alman start-up inkübatörü Rocket Internet ve 2010 yılında kurulan ve geçen yıl Zynga tarafından 1.8 milyar dolara satın alınan mobil oyun geliştiricisi Peak Games”.

Haberde, Rocket ve Peak tedrisatından geçmiş ve şimdi de Londra merkezli oyun şirketi Tripledot Studios’un kurucularından olan Akın Babayiğit’in “Rocket’te işe aldığımız bu çok zeki, aç, süper analitik insanların çoğu sonradan ya Trendyol’a ya da Peak’e katıldı” sözleriyle birlikte iki Türk şirketinin teknoloji alanındaki yetenekler için “üniversite” gibi olduğunu söylediği yer aldı. Babayiğit’in, Peak’in başarısının özellikle Türkiye’nin start-up ekosistemi için “her şeyi değiştirdiğini” söylediği haberde “Peak Games, insanlara küresel düşünüp kazanmanın mümkün olduğunu gösterdi” ifadesine yer verildi. Habere göre, 2017’deki ilk anlaşmasından bu yana, San Francisco merkezli Zynga, bölgedeki birkaç “hyper casual” (basit bir mekaniği olan, genelde ücretsiz ve asgari tasarıma sahip oyunlar) oyun geliştiricisinden biri olan Rollic Games de dahil olmak üzere Türkiye’deki operasyonları ile dört satın alma işlemine 2.3 milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Bu anlaşmaları yöneten Zynga yöneticisi Bernard Kim’in “Zynga’nın Türkiye’ye yatırım yapan herhangi bir yabancı şirket için köprübaşı olduğuna inanıyorum” dediği belirtildi.

“Getir dışında büyük bir şirket görmüyoruz”
Haberde şu ifadeler yer aldı: “Rocket, Peak ve Trendyol start-up okullarının bir başka mezunu da 2019’da kurulan Dream Games’in kurucu ortaklarından Soner Aydemir. Yap-boz uygulaması Royal Match’in yapımcısı Haziran ayında Türkiye’nin yeni unicorn’u oldu. Aydemir, Peak’in rekor kıran hit oyunları Toy Blast ve Toon Blast’i oluşturan ekibinin sayesinde, “Herkes bize yatırım yapmak istedi” dedi.

Candy Crush Saga geliştiricisi King’in eski operasyon şefi ve şimdi Dream’i destekleyen risk sermayesi şirketi Index Ventures’un ortağı olan Stephane Kurgan, “Türkiye’de şu anda dünya standartlarında bir oyun geliştirici topluluğunuz var” dedi. Ancak Aydemir’in, ürün geliştirmedeki deneyim eksikliğinden bir işi hızla büyütmek için rol model eksikliğine kadar, Türkiye’nin teknoloji start-up’larına yönelik yetersizlikler konusunda hala endişeleri olduğunu belirtildiği haberde, “Çok genç bir sektör. Getir dışında Türkiye’de organizasyonunu katlayarak geliştirmeyi başaran büyük bir şirket görmüyoruz” ifadeleri yer aldı. Diğer girişimciler, yeni bir şirket kurmanın altı ay sürebileceği anlamına gelebilecek aşırı bürokrasiden ve Trendyol’u Amazon kadar sert bir şekilde vurabilecek yeni bir dijital hizmet vergisi de dahil olmak üzere karmaşık vergi sisteminden şikayetçi olduğu belirtildi.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir