Levent Güler: 'Özel güvenlik sektörü olarak bizim en büyük derdimiz çalıştıracak eleman bulamamak'

Levent Güler: ‘Özel güvenlik sektörü olarak bizim en büyük derdimiz çalıştıracak eleman bulamamak’

Özel güvenlik sektörünün önde gelen derneklerinden biri olan Güvenlik Servisleri ve Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD), İstanbul’da basın ile sohbet toplantısı düzenledi. Toplantıda sektörün sorunları, istihdam ve sektör büyüklüğü konusunda bilgilendirmeler yapıldı. Toplantıda konuşan GÜSOD Başkanı Levent Güler, yaklaşık 300 bin kişinin çalıştığı sektörünün önümüzdeki yıl 28 bin kişilik yeni istihdam hedefi olduğunu açıkladı.

Dernek hakkında bilgiler veren Levent Güler, “Bu yıl 25’inci yılını kutlayan dernek açık haliyle Güvenlik Servisleri ve Organizasyonu Birliği Derneği özel güvenlik sektörünün en büyük derneği olma özelliği taşıyor. Üyelerimiz arasında BANTAS, Çetin Grup, Desmer, G4S, Loomis, Pronet, Securitas, ISS Proser, TAV, Tepe Savunma gibi sektörün en büyük oyuncuları yer alıyor. Derneğimizin kuruluş amacını kısaca sektörün sağlıklı büyümesine katkı sağlamak olarak özetleyebiliriz. Sektörün en büyük 11 şirketini ve 60 binden fazla çalışanı temsil ediyoruz. Ayrıca derneğimiz 2.000 yılından bu yana da Avrupa Güvenlik Servisleri Konfederasyonu CoESS üyesi. Konfederasyonu’nun tüm toplantılarına katılarak ihtiyaç olduğunda Türkiye ile ilgili görüş veriyoruz” dedi.

“Bizim en büyük derdimiz çalıştıracak eleman bulamamak”
Sektördeki istihdam konusuna değinen Güler, “Güvenlik sektörü doğru yönlendirilirse istihdam potansiyeli en yüksek sektörlerden biri. Cirosal büyüklüğümüz 12 milyar TL civarında, 2020’de 15 milyar TL’leri yakalayacağımızı öngörüyoruz. Sektörde şu anda yaklaşık 300 bin kişi çalışıyor. Bu yıl yaklaşık 25 bin kişilik istihdam oluşturduk, 2020 yılında yaklaşık 28 bin kişilik daha yeni istihdam oluşturmayı hedefliyoruz. O yüzden şartlarımız pek çok sektöre göre iyi olmasına rağmen çalıştıracak eleman bulmakta zorlanıyoruz. İşsizliğin yüzde 13’lerde olduğu ülkemizde bizim en büyük derdimiz çalıştıracak eleman bulamamak. Diğer sektörlerde eleman sirkülasyonu maksimum yüzde 20’lerde iken bizim sektörümüzde yüzde 50’lerde. Sembolik ücret farklarına ya da aynı ücrete sektör değiştiren çalışanlarımız var” şeklinde konuştu.

“Riskli mesleklere tanınan hakların özel güvenlik sektörü çalışanlarına da tanınması istiyoruz”
Özel güvenlik çalışanı olmak için özel bir eğitimden ve sınavdan geçmek gerektiğini hatırlatan Güler, “Bu sürecin sonucunda ise ‘özel güvenlik kimlik kartı’ alınıyor. Halen Türkiye’de 1 milyonun üzerinde özel güvenlik kimlik kartına sahip çalışan varken, bunların sadece 300 bini faal olarak güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. Çalışan sirkülasyonu sektörün büyümesi ve uzmanlaşmasının karşısındaki en büyük engel. Teknoloji ve güvenlik ihtiyaçları uzmanlaştırmayı gerektirirken, bizler değişen elemanlarla iş sürekliliğimizi sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü zor bir meslek , toplumda hakkettiği saygıyı görmüyor. Bu algıyı değiştirmek ve çalışanlarda yıpranma payı gibi yan haklar tanımak gerekiyor. Çalışanlara yıpranma payı gibi bir takım haklar verilir, meslek algısı düzeltilirse işsizlik sorununun çözümüne büyük katkı sağlayacaktır. Amacımız; siz basın mensuplarına, itfaiye, madencilik, gibi riskli mesleklere tanınan hakların özel güvenlik sektörü çalışanlarına da tanınması. Sigorta da prim gününü azaltan fiili hizmet zammının bizim çalışanlara da tanınması” diye konuştu.

Güler, sözlerine şöyle devam etti: “Diğer bir konu görev başında yaşanan talihsizlikler. Olası bir saldırıda çatışmaya girmesi ve müdahale etmesi beklenen güvenlik görevlileri, hayatlarını kaybetmeleri durumunda ‘iş kazası’ kategorisinde değerlendiriliyor. Oysa eline jop, beline silah verilip tehlikeye bile bile atılan bu insanların canlarına kast olması durumunda en azından kendileri ve ailelerini mağdur etmeyecek aylıklar almaları gerekiyor”.

Güvenlik çalışanları için istenilen haklar
Güler, güvenlik çalışanları için istenilen hakları şöyle sıraladı: “Güvenlik sektörü için asgari ücretin yüzde 30 oranında arttırılması. Fazla mesai, tatil günleri ücretinin ve yıllık izin haklarının sektöre özel ayarlanması. Madencilik, hemşirelik, gazetecilik, itfaiye gibi riskli işlerde çalışanlara uygulanan, emeklilik için gerekli prim gün sayısını azaltan ‘fiili hizmet zammı’nın güvenlik çalışanları için de uygulanması. Vazife başında meydana gelen kazaların ya da maluliyetlerin iş kazası olarak sınıflandırılmaması, emniyet mensuplarına benzer malulliyet hakkı tanınması. Biz bu konuda GÜSOD olarak elimizden geleni yapıyoruz. Çalışanlarımızdan oluşan bir Çalışan Komitesi kurarak onların görüşlerine başvurduk. Emniyet Müdürlüğü ve Çalışma Bakanlığı ile çalıştaylar düzenleyerek sektörün ihtiyacını onlarla paylaştık”.

Son olarak yapacakları sosyal medya kampanyasından bahseden Güler, “Üç yıldır ‘Özel Güvenliğin Yıldızları’ adı altında bir yarışma ile çalışanlarımızı onurlandırmaya, meslek algısını olumluya çevirmeye, sektörün kahramanlarını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Sektörün kamuoyundaki saygınlığını arttırmak, çalışanların yaptıkları işe saygı duymalarını sağlamak amacıyla önümüzdeki ay bir sosyal medya kampanyası da başlatıyoruz. Yasal düzenlemelerle ilgili kanun yapıcıların ve elbette kamuoyunun desteğini bekliyoruz. Çok zor ve meşakkatli şartlarda çalışan sektör çalışanlarımıza daha olumlu yaklaşmalarını istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Adem Gürer


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir