Mücevher İhracatçılar Birliği, üyeleri ile birlikte yıllık değerlendirmelerde bulunmak, mevcut sorunları konuşmak ve istişare yapmak için Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de bir araya geldi. 2019 yılının değerlendirilmesi ile birlikte özellikle mücevher ihracatı konusunda 2023 yılı hedeflerinin tutması adına devlet tarafından destek almaları gerektiğini söyleyen Başkan Mustafa Kamar, ihracat hedeflerin ancak dahilde işleme rejimi uygulaması ile birlikte olduğunu söyledi. Bu anlamda dahilde işleme rejimi konusunda devlet tarafından getirilen yönetmelikler ile birlikte bir düşüş beklendiğini ifade eden Kamar, “Sektörle alakalı konulacak olan yönetmelikler, kanun ve yasalar için bizimle istişare yapılsa daha iyi olur. Biz ticaretimizi arttırmak ve devletimizin arkamızda durmasını istiyoruz” dedi.
“2019 yılında 6,6 milyar dolar mücevher ihracatı yapıldı”
Öncelikle 2019 yılının sektör bakımından değerlendirilmesini yapan Mustafa Kamar bu yıl hedeflenen rakamın 6 milyar dolar olduğunu ve toplamda da 6.6 milyar dolar ihracat yaptıklarını dile getirerek bu rakamın dahilde işleme rejimi ile birlikte oluşturduklarını söyledi. Kamar ayrıca, “2023’deki hedefimiz olan 12 milyar dolar için bu yıl ki hedefimizi 6 milyar olarak belirlemiştik. Bu rakamın fazlasına ulaştık. Fakat 1,5- 2 yıllık dahilde işleme rejimi çalışmalarımızın sonucuyla bu hedefi tutturabildik. Amacımız ticaretimizi ve ekonomimizi geliştirmek” şeklinde konuştu.
“Dahilde işleme rejimi ile ilgili önümüzdeki engeller kalkmalı”
İhraç ürünleri üretmek için gerekli olan ve dışarıdan ithal edilen, bu yüzden de ithali gümrük vergisine tabi aramalara ya da girdilere gümrük muafiyeti getiren bir ihracatı teşvik sistemi olan dahilde işleme rejimi ile ilgili devlet tarafından son zamanlarda getirilen yönetmeliklerin ihracat rakamlarını düşüreceğini de ifade eden Kamar bu konuda düzenlemeler yapılmasını dilediklerini söyledi. Kamar açıklamalarına şu şekilde devam etti;
“Dünya ülkeleri bu sistemle birlikte bize kendi altınlarını göndererek, bizim işlememizi sonrasında da tekrar onlara geri göndermemizi istiyorlar. Biz bunu bütün ticari ataşeliklerimize ve hükümetimize söylüyoruz. Yaptığımız ticari iş birliklerinde ülkelerle özellikle mücevher sektöründe dahilde işleme rejimini kullanmaları için konuşuyoruz. Çünkü bunun için herhangi bir serbest ticaret anlaşmasına ve gümrük mevzuatına gerek yok. İhracatımızın artması için bu sisteme ihtiyacımız var. Sektörün önünü açmak için uğraşıyoruz fakat arkamızda da devletimizin sıkı durmasını istiyoruz çünkü bu yolu beraber aşmamız lazım, taşları beraber temizlememiz lazım. 1.5 senedir her gittiğim ülkeye kendi ülkelerine karşı ülkelerini anlatıyoruz Rusya’ya Rusya’yı Suudi Arabistan Suudi Arabistan’ı anlatıyorum. En son Amerika’ya gittik Ticaret Bakanına bunu anlattık çok sıcak baktılar dahili işlem rejimine fakat ondan sonra anlamadığımız bir şekilde dahilde işleme rejimi ile gelen standart altını, altın borsalarından geçmesi kuralı getirildi. Bu kuralı bizim açımızdan iyi olmadığını anlattıktan sonra 31.12.2019’a kadar ötelediler. Çünkü insanlar swap, dolarizasyon problemlerinden dolayı kendi ülkelerindeki altını gönderip işleyip geri almak istiyorlar doğal olarak. Birikimleri yok ancak kendi stoklarında madenleri var. Özbekistan gibi Kırgızistan gibi Rusya gibi fakat şimdi bunlar Türkiye’ye gönderemeyecekler. Bu altını gönderemeyecekleri için de bizim de ticaretimizin düşeceğini düşünüyoruz.
Türkiye ihracatla büyüyecek
Türkiye bundan sonra ihracatla büyüyecek, mücevher sektörü de stratejik bir sektör diyoruz. Biz de tabi ki destek vereceğiz ülkenin büyümesine. Cumhurbaşkanımızın liderliği, önderliği bizim için çok önemli. Cumhurbaşkanımızın sözüne de katılmamak mümkün değil; ‘Bürokratik oligarşi maalesef hala geçilmekte zorlanılıyor’. Büyük sıkıntımız var onun için buradan şunu söyleyeceğim herkese, ihracatçı elinden geleni yapmak için çalışıyor ama lütfen bir şeyleri yaparken bizimle konuşun bizim fikirlerimizi alın aksi takdirde onları tekrar düzenlemek çok zaman alıyor.”
Senenin ilk mücevher fuarı ocak ayında Antalya’da
Son olarak da 25 ülkeden katılımcı beklenen senenin ilk mücevher fuarını Ocak ayında Antalya’da yapacaklarını da ifade eden Kamar, “Ocak’ın 3’ünde başlıyoruz. Antalya’da 25 ülkeden 200 tane büyük alıcının geldiği VIP bir fuar yapıyoruz. Senenin ilk mücevher fuarı olacak inanılmaz bir talep var çok mutluyuz. Özellikle bu yakın çevremizde Rus Cumhuriyeti ve Doğu Avrupa’da dominant olmak istiyoruz. Onun için çok fazla gerilla marketing tarzında fuarlar, mağaza ziyaretleri dışında daha agresif Türkiye içerisinde ya da kendi ülkelerinde pazarlama çalışmaları yapmak istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Bir yanıt yazın