Pandemide evde oturmaktan sıkılan gelin atıl haldeki tarladan Malezya'ya çilek gönderecek

Pandemide evde oturmaktan sıkılan gelin atıl haldeki tarladan Malezya’ya çilek gönderecek

İstanbul’da bir elektrik dağıtım şirketinde çalıştığı esnada evlenerek Kastamonu’ya yerleşen Filiz Çevikoğlu, tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs sürecinde evde kaldı. Evde internette gezindiği sırada Ticaret Bakanlığına ait sitede çilek yetiştiriciliğiyle ilgili bilgilere denk gelen Filiz Çevikoğlu, merkeze bağlı Eymür köyünde kayınpederine ait atıl vaziyette bulunan tarlada çilek yetiştirmek için girişimde bulundu. Eşinin de desteğini alan Filiz Çevikoğlu, yaklaşık 40 dönüm arazide çilek yetiştirmeye başladı.

Çevikoğlu, ayrıca yetiştirdiği çilekleri bir şirket ile anlaşarak Malezya’ya göndermek için bağlantı yaptı. Çilek yetiştiriciliğine başlayarak 13 kadına da ek gelir kapısı sağlayan Filiz Çevikoğlu, bu sayede hem evinin kadını oldu hem de iş sahibi oldu. Çevikoğlu, ilerleyen süreçte işlerini daha da geliştirmek için çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.

“Evde otururken kayınpederimin atıl vaziyetteki tarlasına çilek ekme fikri ortaya çıktı”

5 yıl önce evlendiğini ve İstanbul’dan gelerek Kastamonu’ya yerleştiğini söyleyen Filiz Çevikoğlu, “Evlenmeden önce İstanbul’da yaşıyordum. Orada elektrik kurumunda çalışıyordum. Kastamonu’ya gelince dolayısıyla işsiz kaldım. 5 senedir evdeyim. Pandemi de işin içerisine girince tamamen eve kapandık. Sadece eşim çalışıyordu, çalıştığı içinde bizlere çok fazla vakit ayıramıyordu. Bende bir şey yapayım diye düşündüm. Pandemide evde otururken ne yapayım diye araştırmaya başladım. Ticaret Bakanlığının tesadüfen sitesine girdim ve orada çilek üretimini inceledim. Daha sonra bu fikrimi eşim ile paylaştım. Eşimde bana destek verdi. Daha sonra oturup bunu modern bir şekilde nasıl yapabiliriz, maliyeti nedir, yapım aşaması, pazar gibi konuları aramızda konuştuk. Kayınpederimin merkeze bağlı Eymür köyünde atıl vaziyette olan tarlaları vardı. Bunlardan birisine çilek ekebilir miyiz diye düşündük. Daha sonra 43 dönüm tarlada modern bir şekilde çilek ekimine başladık. Çilek ekmek için çalışanları da ayarladık” dedi.

Atıl vaziyetteki tarladan ihracata uzanan yol

Büyük bir alana çilek ektiklerini ve bunun içinde pazarın gerekli olduğunu anlatan Çevikoğlu, “Ürettiğimiz çilekleri nereye satabiliriz, elimizde kalmasın diye araştırmaya başladık. Daha sonra Malezya’da faaliyet gösteren bir firma ile anlaştık. Ürünlerimiz çıktıktan sonra Malezya’ya göndereceğiz. Yaklaşık 100 ton civarında bir çilek hasadı bekliyoruz. Bu sayede hem atıl vaziyetteki tarlamızı değerlendirdik hem aile bütçeme benim açımdan iyi oldu hem psikolojik açıdan iyi oldu hem de burada birçok kadına iş imkanı sunduk. Ayrıca bu sayede ülke ekonomisine de katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum” diye konuştu.

“Çilek dikmek sarımsak dikmekten daha zor”

Çilek dikiminin sarımsak işinden daha zor olduğunu söyleyen işçilerden Saliha Akça ise, “Dizlerimiz ağrıyor, kolumuz ağrıyor. Aparat ile dikiyoruz, fidenin kök kısımlarını kestiriyoruz” şeklinde konuştu.

“Aile bütçemize katkıda da bulunuyoruz”

Tarlada çilek diktiklerini anlatan Elif Yöreci de, “Sarımsak dikimini bitirdik şimdi de çilek dikiyoruz. Bu sayede aile bütçemize katkıda da bulunuyoruz. Çilek dikmek daha zor, sarımsak bundan daha kolay. Sabah saat 07.30’da evden çıkıyoruz, akşam saat 18.00’a kadar tarladayız” ifadelerini kullandı.

Vedat Yunus İkizoğlu
 


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir