Eskişehir’in İnönü ilçesiyle özdeşleşen manda sütünden elde edilen ünlü kaymak, yoğurt ve peynir gibi ürünler Türkiye’nin dört bir yanına ulaşıyor. Talebi karşılamakta zorlanan yetiştiriciler manda sayısının az olmasına rağmen yılda ortalama 5-6 ton süt üretimi yapıyor. İlçede yaklaşık 50 kişinin uğraştığı sektörde 200’e yakın manda bulunuyor. Bir ara gerileyen manda yetiştiriciliği İnönü Belediyesi’nin katkısıyla ayakta durmaya çalışıyor. Yetiştiriciler, adeta şifa deposu olan bu ürünlerin herkesin mutfağına girebilmesi ve üretimin artması için destek bekliyor.

“Yılda 5-6 tonu geçkin süt üretimi yapıyoruz”
Konuyla ilgili konuşan Eskişehir Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Rıza Sarıkaya, birçok ilden kaymak ve yoğurt almak için İnönü’ye gelen kişilerin olduğunu söyledi. Sarıkaya, “Mandadan kaymak, süt ve peynir üretiyoruz. Fiyatları ise, bir tabak kaymak 45 lira, yoğurt 25 lira. Ayrıca sırf manda yoğurdu da var, o da 60 lira. İnönü deyince akıllara ilk kaymaklı yoğurdumuz gelir. İnönü’yü dışarıda kaymaklı yoğurt olarak tanırlar. Her taraftan gelen var, yol üzeri geçerken alanlar var. Bölgede yoğurt ve kaymağımızla ün yaptık. Ortalama yılda 5-6 tonu geçkin süt üretimi yapıyoruz. Kaymak da süt kadar oluyordur, bu konuda tam bilemiyoruz. Şu anda İnönü’de 50 kadar manda yetiştiricisi ve 200’e yakın manda var. İnsanlar şu an aradıklarını bulamıyorlar, her zaman olmuyor. Tabi biz de elimizden geldiği kadar sayıyı arttırmaya çalışıyoruz. İnşallah talebi karşılayacağız” diye konuştu.

“Sesimizi duyurabilmek için İnönü’ye bin adet manda gerekli”
Manda sayısının artması gerektiğini aktaran Sarıkaya, destek beklediklerini belirterek, “Manda üretiminde hedefimiz çok. İnşallah devlet desteğini alabilirsek olacak. Bizim manda sayısını yükseltmek için mandayı insanlara daha iyi tanıtmak gerekiyor. Hakkari’de manda dağıtılmış, bize de böyle bir destek lazım valilik ve il müdürlüğünden. Yani Hakkari manda dağıtıyorsa, Eskişehir’de dağıtır diye düşüyorum. Bu konuda destek bekliyoruz. Türkiye genelinde sesimizi duyurabilmek için İnönü’ye şu anda 850 ila bin adet manda gerekli. Halk Elinde Islah Projesine, Eskişehir’imizi de dahil etmelerini istiyoruz. Bu projeye dahil olabilmek için 850 mandanın olması gerekiyor. Bu sayıyı eğer düşürürlerse bu projeye dahil olacağız ve sesimizi de duyurmuş olacağız. Manda yetiştiriciliği günden güne geriliyordu. Bu birliği kurduktan sonra biraz daha hareket oldu. Hiç olmayanlar da manda alarak, gelip dahil oldu. Yani inşallah geliştireceğiz” şeklinde konuştu.

“Sütü azdır ama kalitesi çoktur”
Manda ürünlerinin çok faydalı olduğunu ifade eden manda yetiştiricisi Yasin Küçükçiftçi ise, “Yaklaşık 10 civarında mandam var. Manda hayvanının etinden çok sütünden faydalanıyoruz. Yani sütü azdır, ama kalitesi çoktur. Yağ oranı, içinde çok fazla mikroorganizma barındırmaması, kolesterol değerinin düşük olması manda hayvanını beslememizdeki en önemli etkenlerdendir. Yalnız, ilimizde bunun yeterince bilinmemesi, değerlendirilmemesi ve imkanların olmaması sebebiyle Eskişehir’deki sayımız 500 civarındadır. İşte bunu çoğaltmak için Eskişehir Manda Birliği olarak gerek Ali başkan, gerekse kamu kurumlarından yardım alıyoruz ve daha fazla yardım almak istiyoruz. Bizler bu işi yapmak, çoğaltmak ve gelecek nesillere daha sağlıklı aktarmak adına bunu yapıyoruz. Mandadan, şu anda kendi açımızdan inek ve koyundan alabileceğimiz her şeyi alabiliyoruz. Yalnız, etinde kolesterol olmaması ve sütündeki yağ oranı mandanın manda olmasının en büyük etkeni. Bir de bizim yöremizde, bizim mandalarımız tamamen organik besleniyor. Yani meraya çıkarılıp besleniyorlar. Çoğumuz konsantre yem kullanmıyoruz. Bu da üründeki kaliteyi etkiliyor” dedi.

“Taleplere yetişemiyoruz çünkü manda sayımız az”
Son olarak manda azlığından ve tesis olmamasından yakınan Küçükçiftçi şunları söyledi;
“Taleplere yetişemiyoruz, çünkü manda sayımız az. Herhangi bir tesisimiz yok. Biz bu tesisler için çalışıyoruz, yardım istiyoruz ve yapabileceğimizin en iyisini yapıyoruz. Ancak kamu kuruluşlarından, yardım bekliyoruz, projelerimiz var. Bütün birlik adına elimizden gelenin en iyisini yapacağımızı biliyoruz. Tabi ki kolay değil, bir süreçten geçeceğiz. Bu süreçte bizim için zor olacak.”

Çağatay Gür – Mustafa Kaplan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir