Gelir Vergisi Kanunu’nun 80’inci maddesine göre miras ya da bağış yoluyla devralınan konutlar hariç; satın alınan ve takas yoluyla elde edilen tüm konutların 5 yıl içerisinde satılması durumunda elde edilen toplam kazanç, vergiye tabi tutuluyor. Vatandaşlar arasında az bilinen ‘gayrimenkul değer artış kazanç vergisi’ özellikle tapu harcını az ödemek için konut değerini düşük gösterenleri etkilerken ek para cezalarına da neden oluyor.

Gayrimenkul değer artış kazanç vergisi nasıl hesaplanır?

Online kredi karşılaştırma platformu Hesapkurdu.com’dan yapılan açıklamaya göre, söz konusu vergi hesaplanırken evin bir önceki alış değeri enflasyona göre düzenlenerek bugünkü değeri bulunuyor. Sonrasında evin alış değeri ile satış değeri arasındaki fark hesaplanarak enflasyondan bağımsız olarak elde edilen gerçek kazanç ortaya çıkarılıyor. Bu kazançtan, her yıl açıklanan istisna tutarı, alım sırasında ödenen tapu harcı ve konut kredisi kullanıldıysa evin satışına kadar ödenen faizlerin toplamı düşülüyor. Kalan vergiye tabi tutardan yapılan kesinti, gayrimenkul değer artış kazanç vergisi olarak adlandırılıyor. Birçok konut sahibinin bilmediği verginin hesabı da oldukça karmaşık. Birçok değişkene göre belirlenen gayrimenkul değer artış kazanç vergisinin hesaplanabilmesi için Gelir İdaresi’ne beyanname verilebilirken Hesapkurdu.com üzerinden de online olarak hesaplama yapılabiliyor.

“Tapu harcını düşük gösterenler daha fazla vergi ödüyor”

Bazı satıcıların tapuda beyan edilen satış değerini düşük gösterdiğini belirten Hesapkurdu.com Kurucu Ortağı Onur Tekinturhan, “Ev sahipleri bu şekilde alım ve satım arasında elde ettiği kârı saklayarak daha düşük vergi ödemeye çalışıyor. Durumun tespit edilmesi durumundaysa tapu harcı yeniden düzenlenerek eksik tutar tahsil ediliyor ve yanlış beyan için ceza uygulanıyor. Satış bedelinin eksik gösterilmesi sadece satıcı için değil alıcı için de sorun teşkil ediyor. Evi satın alan kişi 5 yıl içerisinde evi satmak istediğinde gerçek değeri tapuya bildirince, aradaki alım ve satım farkından dolayı daha fazla kâr elde etmiş gözüküyor. Bu yüksek kârdan dolayı ödenen vergi tutarları da katlanıyor.” ifadelerini kullandı.

“Ek vergi ödememek için konut alırken de satarken de doğru beyanda bulunun”

Konut satın alımında tapu harcı ödenmesi ve gayrimenkul değer artış kazanç vergisi arasındaki ilişkiyi bir örnekle açıklığa kavuşturan Tekinturhan açıklamalarına şu şekilde devam etti: “2015 yılı Mart ayında 250 bin TL’ye evini almış bir kişinin tapuda 150 bin TL ev değeri beyan ederek tapu harcı yatırdığını varsayalım. Konutunu 2019 yılı Aralık ayında 400 bin TL’ye satarken bu sefer ceza ve yaptırımlar nedeniyle doğru değer olan 400 bin TL’yi beyan etsin. Bu durumda aradaki kâr, kağıt üzerinde 250 bin TL görüneceği için satıcıya yaklaşık 21 bin TL değer artış kazanç vergisi ödemesi gerekiyor. Kişi evi satın alırken tapuya gerçek bedeli, yani 250 bin TL’yi belirtmiş olsaydı, istisna tutarı ve enflasyon farkından dolayı herhangi bir değer artış kazanç vergisi ödemesi yapmayacaktı. Sadece tapu harcı ödeyerek büyük bir masrafın altına girmemiş olacaktı. Bu noktada ev satın alırken de satarken de tapu harcının doğru beyan edilmesini ve bu tutarda herhangi bir çarpıtma yapılmamasını öneriyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir