TGDF, 7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü nedeniyle bir açıklama yayınladı. Açıklamada gıda güvenliğinin önemine değinilerek bu konuda yapılması gerekenlere dikkat çekildi. Ayrıca açıklamada, koronavirüs sürecinde rafların ve sofraların boş kalmadığına da vurgu yapıldı.
TGDF’nin açıklaması şöyle:
”Raflar ve sofralar boş kalmamıştır”
”Yaşamakta olduğumuz günler gıda güvenliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Salgın nedeniyle değişen hayatımızda güvenilir gıdayı tüketicilere ulaştırmak, Türk gıda sanayii olarak birinci önceliğimiz haline gelmiştir. Gıda kaynaklı risklerin önlenmesi konusunda yürüttüğümüz çalışmalar meyvesini vermiş, hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntılara rağmen raflar ve sofralar boş kalmamıştır.
Değişen iklim koşulları ve artan nüfusun doğayla daha fazla iç içe girmesi nedeniyle gelecekte benzeri durumların sıklaşabileceğini öngörüyoruz. Bu nedenle altyapımızı buna göre güçlendiriyor, tedarik zincirindeki aksamaların gelecekte de güvenilir gıdaya erişimi sekteye uğratmaması var gücümüzle çalışıyoruz”.
”Gıda güvenliği sadece sanayinin sorumluluğu değildir”
”Severek üstleniyor olsak da, gıda güvenliğinin sadece gıda ve içecek üreticilerinin sorumluluğu olmadığını hatırlatmak istiyoruz. Küresel anlamda güvenilir gıdaya erişim için öncelikle devletlerin politikalar ve teşvikler yoluyla sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerini desteklemeleri gerekmektedir. Devletler uluslararası kabul görmüş standartları benimsemeli, gıda tedarik zincirinin başından sonuna kadar gıda ile ilgili risklerin denetçisi olmalıdır.
Tarımsal üretim yeterli gıda arzını garantilerken çevresel etkileri de en düşük düzeyde tutmalıdır. Çiftçiler gıdaların güvenilirliğini garanti altına almak üzere riskleri ortadan kaldırmalı, değişen koşullara uyum sağlamalıdır. Sanayi üretim sürecinde önleyici uygulamalardan ayrılmamalı, gıdalara bağlı sağlık risklerini ortadan kaldırmalıdır.Tüketiciler gıda güvenilirliğini her zaman ön planda tutmalı, dünyanın değişiminde bir itici güç olarak yer almalıdır”.
”Gıda güvenliği hepimizin meselesidir”
”Bu bağlamda devletler, bölgesel ekonomik kurumlar, Birleşmiş Milletler’e bağlı örgütler; kalkınma, ticaret, tüketici ve üretici örgütleri; akademisyenler ve enstitüler, kamu ve özel sektör girişimleri bir arada çalışarak yerel, bölgesel ve küresel anlamda gıda güvenliğini sağlamalıdır.Türk gıda ve içecek sektörü olarak bu ortaklık çabalarının her zaman içinde yer almaktayız.
Gıda tedarik zincirinin tüm paydaşlarıyla beraber, her türlü zorluğa karşın ülkemizde ve dünyada tüketicilere güvenilir gıdayı ulaştırabilmenin gururu içerisindeyiz. Gıda güvenliği hepimizin meselesidir. Bu yıl ikincisi kutlanan 7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü dolayısıyla, gıda kaynaklı risklerin önlenmesine yönelik bizimle birlikte çaba gösteren tüm paydaşlarımızı kutlamak istiyoruz”.